Akademik literatürde genel kabul gören bir yaklaşım, Yahudi dinî geleneğinin uzun ve çok katmanlı tarihi boyunca kültürel, hukukî ve teolojik düzlemlerde önemli dönüşümler geçirdiğidir. Bu dönüşümler, çoğunlukla politik kırılmalar, sürgün deneyimleri ve toplumsal yeniden yapılanma süreçleriyle doğrudan ilişkilidir. Her yeni tarihsel evrede, Yahudi toplumu mevcut ritüel ve hukuk sistemlerini yeniden yorumlama ve kurumsallaştırma ihtiyacı hissetmiş; bu da dinî uygulamalarda belirgin yapısal değişimlere yol açmıştır. Bu tarihsel dinamizmin en belirgin şekilde gözlemlenebildiği ibadet biçimlerinden biri Şabat’tır (Shabbat). Geleneksel anlatıya göre Musa döneminde ilahî buyrukla tesis edilen Şabat, başlangıçta Tanrı ile İsrail arasındaki ahdin bir göstergesi olarak altı gün çalışmanın ardından yedinci gün dinlenmeye dayanan basit bir düzenleme olarak sunulmuştur. Ancak zamanla bu ritüel, yalnızca bireysel bir duraksama günü olmanın ötesine geçmiş; halahik sistem içerisinde detaylı yasaklara ve çok katmanlı yorum geleneklerine dayalı kurumsal bir forma dönüşmüştür. Bu bağlamda Musa’ya atfedilen Şabat modeli, durağan bir yapıdan çok, ileride inşa edilecek daha kapsamlı bir dinî-hukukî sistemin çekirdeğini temsil eder. Bu dönüşüm ani bir kırılmadan ziyade, çeşitli tarihsel katmanlar boyunca, farklı toplumsal ve kültürel bağlamlarda kademeli biçimde gerçekleşmiştir. Şabat’ın evriminin erken izleri, Tanah içerisinde farklı anlatı düzeylerinde gözlemlenebilir. Örneğin, Yaratılış kitabında Şabat kozmolojik bir model içinde Tanrı’nın yaratma eylemini tamamlamasıyla bağlantılı olarak sunulurken; Tesniye kitabında sosyal adalet ve kölelikten kurtuluş bağlamında anlamlandırılır. Bu erken metinler, ritüelin çok yönlü anlam katmanlarını yansıtsa da, henüz detaylı bir hukukî çerçeve sunmaz. Asıl detaylı halahik yapı ise, İkinci Tapınak’ın yıkılmasının ardından şekillenen rabbanî Yahudilik döneminde, özellikle Mişna ve Talmud metinleri aracılığıyla oluşturulmuştur. Bu dönemde, değişen siyasal ve toplumsal koşullara yanıt olarak Şabat, yalnızca bir ibadet günü değil, Yahudi kimliğini koruyan ve toplumsal dayanışmayı sağlayan bir normatif yapı haline gelmiştir. Böylece Şabat, bireysel dindarlığın yanı sıra kolektif hafızanın ve tarihsel bilincin de taşıyıcısı olmuştur. Bu süreçte, geçmişin kutsallığı ile geleceğin idealleri arasında bir köprü kuran Şabat, Yahudi kimliğinin sürekliliğini sağlayan temel ritüellerden biri olarak şekillenmiştir. Bu çalışma, Tanah’taki temellerden başlayarak Talmudik sisteme kadar uzanan süreçte Şabat’ın geçirdiği dönüşümü incelemekte ve bu ritüel üzerinden Yahudi dinî hukukunun tarihsel evrimini örneklemeyi amaçlamaktadır. Aynı zamanda, Şabat’ın dönüşümü bağlamında ortaya çıkan metinsel ve yorumsal stratejilerin, Yahudi düşüncesinin tarihsel dayanıklılığını nasıl mümkün kıldığı da sorgulanmaktadır.
It is widely acknowledged in academic scholarship that the Jewish religious tradition has undergone significant cultural, legal, and theological transformations across its long and complex history. These shifts are often tied to moments of political disruption, exile, and reinvention, which necessitated new religious articulations and structures of authority. One of the clearest reflections of this historical dynamism is the institution of the Sabbath (Shabbat), whose evolving function and meaning serve as a valuable lens through which broader patterns of change in Judaism can be traced and analyzed. Originally instituted—at least according to tradition—during the Mosaic period as a divinely ordained day of rest marked by the cessation of labor, the Sabbath began as a simple ritual of pause embedded within a covenantal relationship between God and Israel. However, over time, this day of rest evolved into a highly codified legal framework governed by intricate halakhic rulings and interpretive traditions. The Shabbat attributed to Moses can thus be viewed not as a static institution but as the foundational model upon which later, more detailed ritual and legal systems were constructed. Importantly, this transformation did not occur in a single moment or under a unified authority; rather, it unfolded gradually across multiple historical stages and sociocultural contexts. The early textual traces of this evolution are partially preserved in the Hebrew Bible (Tanakh), where Sabbath is presented in various registers—from a creation-oriented cosmological pattern in Genesis to a socially ethical commandment in Deuteronomy. Yet these texts lack the complex legal infrastructure that would later characterize rabbinic Sabbath observance. It was during the Talmudic period that the Sabbath attained its fully developed halakhic form, shaped through the interpretive efforts of rabbinic sages responding to shifting communal needs, theological concerns, and the realities of post-Temple Jewish life. This study explores the historical transformation of the Sabbath by examining its scriptural origins and tracking its gradual legal and theological elaboration through the rabbinic corpus. In doing so, it positions the Sabbath as a paradigmatic case through which to understand how Jewish law, ritual, and identity were renegotiated and redefined in response to the evolving historical conditions of the Jewish people.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | History of Religion, Jewish Studies |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Publication Date | June 30, 2025 |
| Submission Date | April 29, 2025 |
| Acceptance Date | June 29, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 7 Issue: 1 |