Bazı
ülkelerde zenginlik olarak görülen fiziki ve zihinsel farklılıklar neden
diğerlerinde dışlanıyor ve hor görülüyor? Kaos ve kargaşa neden benzer
coğrafyalarda daha yaygın? Toplumsal yaşam tümüyle sahip olunan genetik miras ve
sosyal çevre eliyle şekilleniyor ise savaş ve kargaşa belli coğrafyada yaşayan
insanların kaçınılmaz sonu mudur? Ya da uzlaşma kültürüne sahip olmayan bir toplulukta
demokrasinin, demokrasi olmayan bir ülkede de uzlaşma kültürünün gelişemeyeceği
kısır döngüsünden sıyrılmak mümkün müdür? Soruların yarattığı karamsarlığa
rağmen her şey bitmiş değildir. Zira bugüne kadar karşılaştığı tüm fiziki ve psikolojik
engeli sürekli geliştirdiği mental yapısı ile çözebilmiş bir insan topluluğunun
varlığından bahsedilebilir. Yeryüzünde yaşayan en asosyal toplulukta bile az
miktarda da olsa demokrasi ve uzlaşma emaresi vardır. Dolayısıyla başlamak için
bu yeterlidir. Yapılması gereken ise ortada olanın hepsini istemekten vazgeçmek
ve insanoğluna bahşedilen beynimizi kullanmaya başlamaktır
Uzlaşma Kültürü Adil Bölüşüm Karakter Eğitimi Demokratik Vatandaşlık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | 2016 Yılı 4. Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2016 |
Kabul Tarihi | 22 Mayıs 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |