Sultan II. Abdülhamid, 1885’te Yıldız Hamidiye Camii’ni selatin camisi olarak inşa ettirmiştir. Caminin dikkat çeken özelliklerinden biri harim bölümünün tavanını süsleyen gök mavisi üzerine altın renginde yıldızlı kalem işi bezemedir. Britanyalı mimar ve mimarlık tarihçisi William Richard Lethaby, 1892’de yazdığı “Mimarlık, Mistisizm ve Mit” adlı eserinin “Gökyüzüne Benzeyen Tavanlar” bölümünde bezemenin kökeni ve kullanıldığı farklı dönemler hakkında detaylı bilgi vermektedir. Bezemenin görüldüğü en erken tarihli yapılar antik Mısır döneminin tapınak ve mezarlarıdır. Lethaby, geç antik dönemde uygulamanın Roma ve Bizans mimarisinin önemli bir bileşeni haline geldiğini belirtmektedir. Bezeme, Bizans İmparatorluğu ile yakın ilişkiler içerisinde bulunan Avrupa devletlerinde de yaygınlaşmış, orta çağda özellikle gotik mimarinin bir parçası haline gelmiştir. 19. yüzyıla gelindiğinde neogotik mimarinin doğuşuyla Avrupa ve Amerika’da tekrar popüler hale gelen tavan bezemesi aynı dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’da da görülmektedir. Ele alınan çalışmada, bezemenin kronolojik ve coğrafi yolculuğu örnekler üzerinden analiz edilmektedir. Yıldız Hamidiye Camii harim tavanındaki uygulama, bu doğrultuda antik Mısır, gotik ve Bizans mimarisine gönderme yapan, imparatorluğun gücünü temsil eden, çok katmanlı ve eklektik bir tasarım olarak değerlendirilmektedir.
Gotik Mimari Bizans Mimarisi Antik Mısır Mimarisi On Dokuzuncu Yüzyıl Osmanlı Mimarisi Yıldız Hamidiye Camii
Yıldız Hamidiye Mosque was built in 1885 as the imperial mosque of Sultan II. Abdülhamid. One of the primary components of the mosque, which can be found in the prayer hall, is the azure painted ceiling with gilded stars. British architect and architectural historian William Richard Lethaby talks about the origin and appearence of these ceilings found during different periods, in his book titled “Architecture, Mysticism and Myth” published in 1892 in the chapter “Ceilings Like The Sky”. The decoration first appeared during the ancient Egypt period, where it was found on the ceilings of temples and tombs. Later it was commonly used in Roman and Byzantine architecture. The decoration became a component of gothic architecture, as its use became widespread in gothic churches in the European states, which had close ties with the Byzantine Empire. In the nineteenth century when the neogothic style emerged, the decoration reappeared in Europe and the United States of America. In this article, utilizing Lethaby’s chapter, the chronological and geographical journey of the painting is analyzed through the prominent architectural examples. Thus the ceiling decoration found in the prayer hall at Yıldız Hamidiye Mosque is interpreted as an eclectic and multi-layered design which refers to the ancient Egyptian, gothic and Byzantine architectures for symbolizing the power of the Empire.
Gothic Architecture Byzantine Architecture Ancient Egyptian Architecture Nineteenth Century Ottoman Architecture Yıldız Hamidiye Mosque
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Ottoman Culture and Art |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2024 |
Submission Date | February 10, 2024 |
Acceptance Date | April 26, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 22 |
Indexes
SCOPUS, TÜBİTAK/ULAKBİM TR DİZİN [SBVT]
INDEX COPERNİCUS [ICI], ISAM, SOBIAD and Scilit.
Unless otherwise stated, the articles published in our magazine are licensed under the Creative Commons Attribution 4.0 International (CC BY 4.0) license. All authors and translators who submit texts for publication in the journal are expected to be the sole copyright holders of the submitted text or to have obtained the necessary permissions. By submitting texts to the journal, authors and translators implicitly accept that these texts will be licensed under CC BY 4.0 unless explicitly stated otherwise to the editors at the outset.