Amerikan yazar Grace Paley,
“Anne” adlı kısa kısa hikâyesinde belli sayılara sıkıştırılmış sözcük
dağarcığının satır aralıklarında gizli olarak ifade etmeye çalıştığı birçok
şeyi okuyucuya anlatmak istemektedir. Bu makalede anlatılmak istenen durum,
Paley’nin, bu kısa kısa hikâyesinde görünenden çok görülmeyen şeylerin
insanların yalnızlık ve yabancılaşma duygularına ve hislerine sebep olduğu ve
bu yolla da geçmiş günlerine özlem duyarak bulundukları ortama
yabancılaştıklarıdır. Post modern edebi dönem incelenecek olursa, karakterlerin
birçok psiko-analitik problemlerinin olduğu ortaya çıkmaktadır ve bu sorunlar
gerek aile içerisinde ve gerek toplumsal yapıda bireylerin birbirinden
uzaklaşmalarına ve iletişim problemlerinin artmasına yol açmaktadır. Bir
kelimesinde bile birçok şeyin anlatılabildiği kısa kısa hikâyelerde yoğunlaşmış
saklı bir dil mevcuttur. Yani, anlatım dilinin çok etkin oluşuyla Paley,
okuyucuları kendi dünyalarına, yaşadıkları geçmişlerine ve bu geçmişin onlarda
bıraktığı izlere de değinmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 13, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |