Kyme Antik Kenti’ne ait nekropol sahalarının sanayi bölgesine dâhil
edilmesiyle birlikte İzmir Müze Müdürlüğü tarafından yapılan sondaj ve kurtarma
kazılarının sayıları son yıllarda artmıştır. Kurtarma kazılarında ortaya
çıkarılan mezar alanları arasında «Samurlu 877» ve «Samurlu 879» nekropolleri
de yer almaktadır. Aralarında 100 m olan bu nekropoller Kyme kent merkezinin
yakl. 1,5 km doğusunda konumlanmaktadır. Ortaya çıkarılan mezarlar kiremit
çatkılı, kireçtaşı kapama, taş sanduka, pithos, basit toprak, kireçtaşı lahit
ve az sayıdaki urne tiplerinden oluşmaktadır. 600 m²’lik bir alana yayılan
«Samurlu 877» nekropolünde 74 adet mezara ulaşılmıştır. İ.Ö. IV. yüzyılın
başından İ.S. 200 yıllarına kadar kullanılan bu nekropolde mezarların birçoğu
birbirini tahrip eder biçimde üst üste ele geçmiştir. İki dönümlük bir alana
yayılan «Samurlu 879» nekropolünde ise 88 mezar tespit edilmiştir. Mezar
buluntularına bakıldığında, 879 nekropolünün İ.Ö. IV. yüzyılın ortasında
kullanılmaya başlandığı, kullanımının Erken Hellenistik Dönem’de arttığı ve Geç
Hellenistik Dönem’in sonunda kullanım dışı kaldığı görülür.
Uzun bir dönem boyunca çağdaş olarak kullanılan iki nekropol arasındaki boş
sondajlar bu iki gömü alanının birbirlerinden bağımsız olduğunu ve
etraflarındaki arazilerin tarım alanları olarak kullanıldığını göstermektedir.
Her iki nekropolde de toplam ondan fazla mezar steli ele geçmiştir. Çoğunluğu
kireçtaşından yontulmuş bu mezarların sadece on tanesi yazıtlıdır ve hiç birisi
kabartmalı (figürlü) değildir. Mezar buluntularına bakıldığında bir kaç istisna
dışında, mezarların daha çok ortaalt sınıf bireylere ait olduğu söylenebilir.
Bu açıdan bulunan mezar stellerinin de basit tiplerde olması şaşırtıcı
değildir.
Samurlu mezar stellerinin hepsi Alınlıklı Stel tipindedir. Stellerin baş
kısımlarını oluşturan dar alınlıklardan bazılarının ortasına stilize çelenk
(çiçek) motifi işlenmişken, birçoğu da boş bırakılmıştır. Steller kaide kısmına
doğru gittikçe genişleyen bir forma sahiptir. Stellerin üzerindeki yazıtlar
ise, alınlık kısmının hemen altında 1–2 satırla kısaca yer almaktadır.
Özellikle tüm stellerin alınlık kısımları tepe ve köşe akroterlerine sahiptir.
Tepe akroterleri, köşe akroterlerine göre daha büyük ve oval işlenmiştir.
Samurlu 877/879 stellerinin bazıları oturdukları kaidelerle beraber yıkılmış
bir şekilde ele geçmiştir. Fakat bunların hiç biri ile kesin olarak
ilişkilendirilebilecek mezarlar yoktur. Mezar stelleri ister mermer ister
kireçtaşından olsun, hepsinin oturduğu kaideler büyük ve ağır dikdörtgen
kireçtaşı kaidelerdir. Stellerin çoğu ise kaidesinden kopuk ve kırık bir halde
nekropollerin içinde dağınık bir biçimde bulunmuştur. Stellerin üzerinde yer
alan yazıtlar şu bilgileri içermektedir:
1. Hermagoras, Dionysiketes’in oğlu. 6.
Pyrrias ve Artemidoros, sağlıcalıkla!
2. Perigenea, Menekrates’in kızı. 7.
Athenaios ve Posidippos.
3. Boulonoe, Menandros’un kızı. 8.
Zopyros, Heroidas’ın oğlu.
4. Hegeso, Lysanios’un kızı. 9.
Dionysios, Pausanias’un oğlu, sağlıcalıkla!
5. Menogenes, Ksenon’un oğlu, sağlıcalıkla! 10.
Lampris, Teisamenos’un kızı.
Yazıt no. 1’de geçen Dionysiketes ismi şimdiye kadar belgelenmemiştir.
Boulonoe (no. 3), Lampris (no. 10) ve Perigenea (no. 2) ise ender rastlanan
kadın isimleridir.
The extensive necropolises of the Aeolian metropolis of Cyme are today
located mainly on industrial land. In the past few years some of them have been
opened in emergency excavations conducted by the museum of Izmir. In 2012 the
two necropolises 877 and 879 located some 1.5 km east of the city were
excavated too; they were in use from approx. the 4th century BC
until well into the High Empire and today belong to the cadastral area of the
village of Samurlu. In these necropolises ten Hellenistic funerary steles with
inscriptions have been found among other things; they are of interest
particularly because of their onomastic content: No. 1 contains the hitherto
unattested name Dionysiketes. Other steles mention rare female names such as
Perigenea (no. 2), Boulonoe (no. 3) and Lampris (no. 10). The two
necropolises, which were set up off the main highways, appear to have been used
mainly by middle and lower-class citizens, which is suggested by the plain
design of both the steles and the tombs as well as by the fact that most of the
tombs are without grave-goods.
Primary Language | German |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 1 |