Uluslararası hukuk, genellikle şiddet ile karşıt bir anlam taşıyan olgusal ve kuramsal bir düzlemde ele alınmaktadır. Hukukun toplumsal barışı ve refahı destekleyen bir mekanizma olduğu ve “uygar” ülkelerde oluşmuş norm ve değerleri diğer ülkelere aktardığı varsayılmaktadır. Ancak uluslararası hukuk, tarihsel kökenleri ve değer sistemi itibarıyla uluslararası ilişkilerdeki güç ve şiddet dinamiklerini düzenlemek gibi temel bir işleve sahiptir.
Bu çalışma, uluslararası hukukun şiddetle ilişkisini kuramsal bir çerçevede ele almaktadır. İlk olarak, kapitalist üretim tarzı ile hukuk arasındaki bağlantılar incelenerek, hukukun toplumsal üretim ilişkilerindeki yeri tartışılacaktır. Ardından, uluslararası hukukun kökenlerine dair iki önemli düşünürün görüşleri eleştirel bir değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Son olarak, uluslararası hukukun egemen bir üst otoritenin yokluğunda “hukuk” olarak kabul edilip edilemeyeceği hususunu da ele alan biçimde şiddet ile rabıtası irdelenecektir.
Bu bağlamda, tarihsel materyalist yaklaşım uluslararası hukuku nesne olarak ele aldığında beliren çıkarımlar yazının çerçevesini oluşturacaktır. Çalışma, uluslararası hukukun şiddetle ilişkisini sorgulayan bir perspektif sunarak onun toplumsal yapı içerisindeki yeri ile ideolojik süreçlerdeki kurucu rolünü anlamlandırma çabalarına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Şubat 2025 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 21 Şubat 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 3 Sayı: 1 |