Tarihi eserlerin korunmasında temel amaç onların yapısal bütünlüklerini koruyarak geleceğe güvenle aktarılmasının sağlanmasıdır. Ancak, bu yapılırken yapının özgün niteliklerini bozmadan belge değerinin korunmaya çalışılması esastır. Tarihi eserlerin korunması-müdahale edilmesi arasındaki hassas dengede onlara yapılacak yapısal eklerin nasıl olması gerektiği konusu ne yazık ki ülkemizde sahip olduğu önemde tartışılmamaktadır. Bu çalışmada; tarihi yapılarda oluşan yapısal bozulmalar ve tespit yöntemleri incelenmiş, yapısal güçlendirme projelerinde kullanılan yaklaşımlar mevcut tüzük ve yönetmeliklerdeki temel ilkelere dayalı olarak değerlendirilmiş ve bu konuda çalışan teknik elemanların, başta inşaat mühendisliği ve mimarlık alanlarındakiler olmak üzere, ortak bir eğitim görmelerinin gerekliliği vurgulanmıştır.
All activities in the field of the preservation of historical buildings aim to carry over them into the future with structural integrity while respecting the authenticity. Nevertheless, an addition for structural strengthening, by any means, is an intervention to the authentic fabric which has to be handled delicately. Unfortunately in our country, the principals of structural strengthening has not been discussed fairly enough under this delicate balance between conservation and intervention. In this study, main approaches in structural strengthening of historical buildings are studied and reconsidered through restoration principles in existing charters and regulations; and the necessity of the joint education of technical parties, especially civil engineering and architecture, is underlined
Other ID | JA94NP36FB |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2010 |
Submission Date | September 1, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 13 Issue: 3 |
This work is licensed under Creative Commons Attribution-ShareAlike 4.0 International.