This paper asks whether the current trend of the adoption of newmemory laws in Europe is compatible with the existing international,regional and national human rights norms on the freedom of expression.The paper will also try to find answers for the following sub-questions: i)What is the current situation in terms of memory laws in the leading EUstates, namely Germany, France and Spain? What are the striking pointsof the relevant decisions of the Constitutional Courts in these countries?ii) Should there be a joint combat against negationism in Europe? Is theFramework Decision successful, so far, to meet the expectations in thisregard? iii) How do the Human Rights Committee (HRC) and theEuropean Court of Human Rights (ECtHR) approach to the balance thepenalization of negationism and the protection of freedom of speech? Isthere any evolution in their methods? iv) Context-based or content-basedlimitations, which one should be invoked on the issue of negationism? v)Did the Perinçek judgment bring any novelty for the ECtHRjurisprudence? This research presents a theoretical legal study aiming toanalyze the current trend of the criminalization of the negationism inEurope in the light of the relevant international, regional and nationalprovisions. Due to its limited scope, the research will only cover the antinegationist laws in Europe. In this regard, among several internationaland regional bodies, the HRC and the ECtHR are at the hearth of theanalysis since both of them have a binding power on all Europeancountries with regard to the freedom of expression
Bu makale, Avrupa’daki mevcut güncel tartışmalar arasında yer alanve son yıllarda sayıları giderek artmakta olan hafıza yasalarının, ifadeözgürlüğü konusundaki mevcut uluslararası, bölgesel ve ulusal insan haklarıstandartlarına aykırılık teşkil edip etmediğini sorgulamaktadır. Ayrıca şusorulara cevap aramaktadır: i) Almanya, Fransa ve İspanya’nın da aralarındayer aldığı başlıca AB ülkelerindeki hafıza yasalarına ilişkin güncel durumnedir? Bu ülkelerin anayasa mahkemelerinin konuyla ilgili olarak sondönemde aldıkları kararlarda dikkat çeken noktalar nelerdir? ii) Avrupa’dainkârcılığa karşı ortak bir mücadele benimsenmesi mümkün müdür? Gelinenaşamada AB Çerçeve Kararı’nın beklentileri karşılayabildiği söylenebilir mi?iii) İnsan Hakları Komitesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM),inkârcılığın cezalandırılması ve ifade özgürlüğünün korunması arasındakihassas dengeye ilişkin nasıl bir yaklaşım benimsemektedir? Geçen sürezarfında sözkonusu organların yaklaşımlarında herhangi bir değişim yaşanmışmıdır? iv) İnkârcılık konusunda bağlam-odaklı ve/veya içerik-odaklıkısıtlamalardan hangisine başvurulmalı? v) Perinçek kararı, AİHMiçtihatlarına herhangi bir yenilik getirdi mi? Teorik ve hukuki nitelikteki bu araştırma, Avrupa’daki inkârcılığıncezalandırılması yönündeki mevcut eğilimin, ilgili uluslararası, bölgesel veulusal hükümler ışığında analizini yapmaktadır. Araştırma, bölge olaraksadece Avrupa’daki inkârcılık-karşıtı yasalar ile sınırlandırılmaktadır. Bubağlamda, uluslararası ve bölgesel organlar arasından, ifade özgürlüğübakımından bütün Avrupa ülkeleri için bağlayıcı etkiye sahip olan İnsanHakları Konseyi ve AİHM bu analizin merkezinde yer almaktadır
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Publication Date | October 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Issue: 30 |