Japon dili yakın anlamlı sözcükler bakımından zengin bir dildir. Mevcut Japonca-Türkçe sözlüklerin Japonca yakın anlamlı sözcüklerin anlamlarını açıklamada yetersiz kalması, Japonca öğrenen ve anadili Türkçe olan öğrenciler için söz konusu sözcükler arasındaki anlam farklarının kavranmasını zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada, yakın anlamlı sözcüklerin birbirine benzer ve birbirinden farklı anlamsal özelliklerinin nasıl belirleneceği, bu sözcüklerin öntip anlamları ile çoklu anlamları arasındaki karşılıklı ilişkilerin nasıl tesis edileceği hususları, yıkım-tahrip anlamı taşıyan壊す ‘kowasu’, 砕く ‘kudaku’ ve 割る ‘waru’ yakın anlamlı eylemleri aracılığıyla bilişsel anlambilim kuramı çerçevesinde tartışılacaktır. Çalışmada şu hususlara vurgu yapılacaktır: (i) 壊す ‘kowasu’ sözcüğünde metonimi, 砕く ‘kudaku’ sözcüğünde metonimi ile sinekdok ve 割る ‘waru’ sözcüğünde metafor, metonimi ve sinekdok temelli anlamsal genişlemeler gözlemlenmektedir, (ii) söz konusu anlamsal genişlemeler her bir sözcüğün öntip anlamı kullanılarak açıklanabilmektedir, (iii) 砕く ‘kudaku’ sözcüğünün öntip anlamı 割る ‘waru’ sözcüğünün öntip anlamını kapsar niteliktedir, (iv) 砕く ‘kudaku’ ve 割る ‘waru’ eylemlerinin işlevsel parçalardan oluşmuş nesneleri belirten sözcüklerle de kullanılabilmeleri, bu eylemlerin öntip anlamlarını 壊す ‘kowasu’ sözcüğünün anlam alanına yaklaştırmaktadır, (v) sinekdok temelli anlamsal genişlemenin varlığı, bir eyleme ait taslak-öntip anlam ve taslak-ikincil anlam ilişkileriyle sınırlı olmayıp, öntip anlam ve ikincil anlam arasındaki karşılıklı ilişkileri de kapsamaktadır.
Japanese is a language which is rich in near-synonyms. The incompetence of current Japanese-Turkish dictionaries in explaining the meanings of near-synonyms makes it difficult for the Turkish speaking students who learn Japanese to grasp the semantic differences between those synonyms. In this study, the issue how to determine similar and distinctive semantic properties of near-synonyms, and the issue how to establish mutual relationships between prototypical senses and polysemous senses of those synonyms are discussed through the near-synonymic Japanese verbs 壊す ‘kowasu’, 砕く ‘kudaku’ ve 割るwithin the framework of the cognitive theory of semantics. The following points are emphasized in the study: (i) there are semantic extensions based on metonymy in the word 壊す ‘kowasu’, metonymy and synecdoche in 砕く ‘kudaku’, metaphor, metonymy and synecdoche in 割る ‘waru’, (ii) the semantic extensions in question can be explained using the prototypical sense of each verbs, (iii) the prototypical sense of 砕く ‘kudaku’ involves the prototypical sense of 割る ‘waru’, (iv) the fact that 砕く ‘kudaku’ and 割る ‘waru’ can also be used with words that refer to the objects formed by functional parts closes the prototypes of 砕く ‘kudaku’ and 割る ‘waru’ to the semantic field of 壊す ‘kowasu’, and (v) the existence of synecdoche-based semantic extension is not limited to the relations such as schema-prototypical sense and schema-secondary meaning regarding a verb, but also includes the mutual relations between prototypical sense and secondary meaning.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | World languages, cultures and litertures |
Authors | |
Publication Date | September 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 20 |