XVI. yüzyıl, Osmanlı Devleti’nde şair, bilim adamı ve sanatçılar yanında bilhassa nâsir sayısında bir artışın söz konusu olduğu bir dönemdir. Dolayısıyla bu asırda, diğer eserlerle beraber mensur yahut manzum-mensur karışık çok sayıda eser verildiği gözlenir. Bu eserlerden biri, Ahmed Fevrî tarafından kaleme alındığı düşünülen Zeheb-nâme adlı risaledir. Kütahya Belediyesi Mustafa Hakkı Yeşilyurt Kütüphanesinde 24390 katalog numarasıyla kayıtlı olan bu risale, toplam 8 varaktan oluşmaktadır. Dönemin nesir eserleriyle paralel olarak ağır bir dile sahip olan Zeheb-nâme’de Fevrî, altın ve altın üzerine çeşitli düşüncelerini kaleme almış, altının madeninden çıkarılıp işlenmesinden, ziynet eşyası olarak günlük hayatın bir parçası oluşuna; dünya ehlinin elinde bir ateşten farksız iken ehl-i kanaat ve ticaret için mutluluk ve iftihar vesilesi olmasına kadar her hususuna değinmeye çalışmıştır. Şair/ nâsir, bu hususları dile getirirken daha çok cömertliği teşvik etmiş, cimriliğin ise olumsuzlukları üzerinde durmuştur. Risalede Fevrî, düşüncelerini destekler nitelikte olan 29 âyet-i kerîme ve 7 hadîs-i şerîfi konu bütünlüğü içerisinde zikretmiştir. Aynı zamanda Fevrî, konunun gidişatı içerisinde nesir bölümleriyle ilgili hem kendinin hem de başka şairlerin Türkçe, Arapça ve Farsça manzumelerine yer vererek anlatımı daha kuvvetli ve anlaşılır hâle getirmiştir. Çalışmamızda Fevrî’nin Zeheb-nâmesi, elde bulunan tek nüsha üzerinden biçim ve içerik olarak incelenmiş, daha sonra eserin metni çevriyazı (transkripsiyon) harfleriyle ortaya konarak ilim dünyasının istifadesine sunulmuştur.
In the Ottoman Empire, the 16th century is a period when there was an increase in the number of poets, scientists and artists, especially prose writers. Therefore, it is observed that a large number of prose or verse-prose mixed works were written together with other works in this century. One of these works is Zeheb-nâme written by Ahmed Fevrî. Registered in "Kütahya Mustafa Hakkı Yesilyurt Library" with catalogue number 24390, this work consists of 8 leaves in total. Fevrî who had a heavy language in parallel with the prose work of the period, wrote various thoughts on gold in “Zeheb-nâme”. He touched upon the extraction and processing of gold as a part of daily life as jewelery. Fevrî also tried to approach every aspect of gold, from being a fire in the hands of worldly people, to being a means of happiness and pride for the contented and merchants. While expressing these issues, he emphasized the disadvantages of stinginess, which encouraged more generosity. In the work, Fevrî mentions 29 verses and 7 hadiths that support his ideas. At the same time, Fevrî made his expression stronger and more understandable by including his own and other poets' Turkish, Arabic and Persian poems related to the prose parts within the scope of the subject. In our study, Fevrî's “Zeheb-nâme” was examined in form and content on a single copy available, then the text of the work was presented with transcription letters and presented to the benefit of the world of science.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | June 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 23 |