Bu makalede uyarlama çalışmaları altında incelenen adaptasyon/uyarlama, kültüre uyarlama ve yeniden çevrim gibi kavramlar incelenecektir. Özellikle edebî eserlerden filme yapılan uyarlamalar söz konusu olduğunda, uyarlama çalışmaları alanının ağırlıklı olarak edebiyat alanından etkilenmesi söz konusudur. Kaynağın ön planda tutulması sonucu, kaynak metin ile uyarlaması arasındaki ilişkiyi tanımlayan kavramlar sadakat söylemine dayandırılmakta, bu da belli bir kaynaktan yola çıkarak üretilen eserin türev ve ikincil olarak görülmesine, kendine has özelliklerinin göz ardı edilmesine yol açmaktadır. Sözgelimi Thomas Leitch’e göre, uyarlanan filmin kitabından daha iyi olup olmadığı üzerine yapılan çalışmaların ve yazılan makalelerin, uyarlama çalışmaları alanına pek bir fayda sağlamayacağı ve edebiyat çalışmalarının etkisinden kurtulmasına hizmet etmeyeceği açıktır. Oysa çeviribilimde sadakat paradigması bir kez aşıldıktan sonra, çevirileri kendi içinde ve erek kültürde hizmet ettikleri bağlamlar doğrultusunda inceleme imkânı doğmuştur. Bu nedenle çeviribilimin bu alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Öte yandan son yıllarda yabancı dizilerin artan bir biçimde kültüre uyarlanması sonucu ortaya çıkan “yeniden çevrimler”in çeviribilim bağlamında ve çeviribilimin penceresinden incelenmesinin alana veri sağlaması ve buradan çıkarılacak sonuçların da çeviribilime katkı sunması mümkündür. Ayrıca Türkiye’de son yıllarda özgün yabancı dizileri yayınlamak yerine yerelleştirilmiş yabancı hikâyelerin neden tercih edildiği sorgulanacaktır. Yeniden çevrimlerde, yabancı dizilerin Türk kültürüne, gelenek ve göreneklere aykırı olduğunun düşünüldüğü durumlarda uyarlamaya tabi tutulduğu görülmektedir. Ayrıca karakterlerin, mekânların, alışkanlıkların ve yaşam tarzlarının da bu dizileri izleyen Türk insanına yabancı gelmemesi ve kolayca benimseyebilmesi hedeflenmektedir.
This paper intends to explore concepts like adaptation, appropriation and remakes which are formulated and studied under the field of adaptation studies. Especially in case of adaptations from literary works to films the field of adaptation studies is more likely to be influenced from literary studies. This leads the source text to gain priority over its adaptation and therefore loyalty or fidelity to the source text becomes a primary concern and a basis for any definitions or conceptualizations set out to define the relationship between the source text and its adaptation. Hence the work derived from a certain source text is viewed subordinate and secondary in relation to its source which leads the researchers to ignore its own unique properties. For instance, Thomas Leitch argues that any discussion or research paper which sets out to explore whether the film is better than its literary source would be futile and would perpetuate the influence of literary studies over the field of adaptation studies. Once the paradigm of fidelity was overcome in translation studies it became possible to study translations for their own sake and for the contexts, they served in the target culture. For this reason, translation studies may contribute to this field on one hand. On the other hand, examination of “remakes”, i.e., foreign shows which are appropriated/adapted culturally, from the perspective of translation studies would possibly provide new insights to the field. Furthermore, the question of why foreign stories are appropriated culturally, instead of producing local ones will be evaluated. Certain aspects of foreign stories which are considered inappropriate for the target culture are appropriated. In addition, characters, places, habits and life styles in foreign shows are localized in order to make them acceptable and not to alienate Turkish people.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Translation and interpreting |
Authors | |
Publication Date | August 21, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 29 |