Batı’da ortaya çıkan modern düşünce ve ideolojilerin İran’a nüfuz etmeye başlamasıyla klasik dönem şiiri eleştirilere maruz kalmıştır. Modern İran şiirinin oluşma sürecinde birçok şair ve yazar, Batı menşeli modern düşüncelerin etkisiyle İran şairlerini, şiirlerinde anlam ve içeriğe kıymet vermedikleri gerekçesiyle eleştirilmiştir. Klasik dönem İran şiirinde genellikle şiirin şekilsel özelliklerinin ön planda olduğu doğru olsa da şiirin anlam dünyası görmezden gelinmemiştir. Özellikle dinî ve tasavvufî şiirlerde şairler halkı bilgilendirmeye, ahlâkî anlamda insanları iyiye ve doğruya ileten eserler kaleme almaya özen göstermişlerdir. Öncelikle nesir olarak kaleme alınan dinî-tasavvufî eserler Farsça hikmetli şiirin oluşmasına zemin hazırlamış ve zamanla ahlâkî konular şiirin asli konularından biri haline gelmiştir. Gerek sûfî geleneğine bir tekkeye bağlanarak aktif bir şekilde katılan gerekse tasavvufî öğretiye gönülden bağlı olan şairler şiirlerinde şekilden çok manaya önem vermişlerdir. Şiirin şekli özelliklerini de göz ardı etmeyen bu şairlerin şiiri “düşünce ve inançlarını ifade etmede bir araç olarak algıladıkları” söylenebilir. Bu çalışmada İslâmî öğretiyi merkeze alarak şiirlerinde dinî ve ahlâkî konulara yer veren ve halka rehberlik eden klasik dönem İranlı şairlerin; Senâî-i Gaznevî, Ferîdüddin Attâr Nişâbûrî, Sa‘dî-i Şîrâzî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve Şemseddin Muhammed Hâfız-ı Şîrâzî’nin, şiirlerinden örnekler verilerek manaya verdikleri önem gösterilmeye çalışılacaktır. Çalışmanın kapsamı tarafımızdan ismi anılan şairlerle sınırlandırılmıştır, bu yüzden sadece söz konusu şairlerin şiire bakış açılarının yanı sıra şiirlerinden örnekler verilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | World languages, cultures and litertures |
Authors | |
Publication Date | April 26, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 33 |