Bu makale, Suriyeli roman, kısa hikâye ve tiyatro yazarı Nihâd Sîrîs’in Sessizlik ve Gürültü romanı ile George Orwell’ın Bin Dokuz Yüz Seksen Dört romanını bir palimpsest-metinlerarasılık ilişkisi kurarak ele almaktadır. Çalışmanın amacı, totaliter rejimlerin hükmettiği toplumlara yönelik hegemonya kurma faaliyetlerini, baskı ve şiddet politikalarını politik-distopya türündeki her iki romanın kurgusal örgüsü örnekleminde ortaya koymaktır. Bunun yanı sıra çalışma, içerik bakımından Sessizlik ve Gürültü ile Bin Dokuz Yüz Seksen Dört arasındaki palimpsest ve metinlerarasılık ilişkisini değerlendirirken Bahtin ve Kristeva’nın kuramları ışığında, metin analizi yöntemini kullanmaktadır. Orwell’ın distopya türündeki kült romanı yirminci yüzyılın siyasi ve toplumsal akımlarına, savaşlara, ters yüz edilmiş bir dünyada bireyin varoluş çabasına, işkenceye ve sosyalizm maskeli totaliter diktatörlüklere satirik eleştiri getirir. Benzer şekilde, Sîrîs de romanında başta Arap dünyası olmak üzere çoğu doğu toplumunda tek kişinin tahakkümüne bağlı medya ve söylem kontrolü, baskı, korku ve lideri kutsallaştırma gibi olgulara yönelik eleştirilerde bulunur. Yazar, sessizlik ve gürültü kavramlarının ikiliğiyle, diktatöre karşı en küçük direnişin yol açacağı sonu okuyucusuna derinden hissettirmektedir. Olay örgüsü adı bilinmeyen bir ülkede, yirmi dört saat içinde, ana kahraman Fethi Şiyn’in etrafında gelişmektedir. Romanın geçtiği mekân her ne kadar belirtilmese de Suriye’nin tarihsel arka planı ve bugün içinde bulunduğu süreç edebî kurgunun bir gerçekliği yansıttığına dair güçlü göstergeler sunmaktadır. Arap Baharının ayak sesleri Sessizlik ve Gürültü’de yankılanır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | World languages, cultures and litertures |
Authors | |
Publication Date | April 26, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 33 |