The Palestine issue constitutes one of the biggest problems of the modern era. This problem began to emerge and take shape in the 20th century, when Palestinian lands were occupied by England and two important World Wars occurred. Following the emergence of the Zionist movement seeking a homeland for Jews, the area became a center for Jewish migrations. The British occupation led to an increased influx of Jewish immigrants. Subsequently, conflicts emerged between Jews and Muslim Arabs, resulting in the declaration of the State of Israel in 1948, leading to the gradual displacement of Palestinians, who were forced into exile. These events had various political, social and psychological reflections, as well as literary reflections. Subject; It has become the focus of some literary genres such as poetry, novels, stories, theater and maqâmah. In 2003, Salâh jarrâr tried to address the issue through articles in some parts of his article called al-Manâmât al-Ayyûbiyya. Salâh Jarrâr devoted thirteen of his forty articles in this work either directly or indirectly to the Palestine issue. Maqâmât emerged as a result of the hero Abû Ayyûb al-Hindî telling the dreams he had to his narrator ‘Alkama b. Murra al-Shaybānī. In the maqâmât, the subject was tried to be expressed sometimes through stories and sometimes by having historical figures speak. The main topics covered are; The Arabs' indifference to the Palestine issue, their inability to form a unity, the shortsightedness of the Arab rulers, the embargoes imposed on Palestine, the fact that the issue cannot be resolved through peace, the ruthlessness and conspiracies of the enemy, and the cowardice of the Arab world.
Filistin meselesi modern dönemin en büyük problemlerinden birini teşkil etmektedir. Bu problemin ortaya çıkıp şekillenmeye başlaması Filistin topraklarının İngiltere tarafından işgal edilmesi ve iki önemli dünya savaşının ortaya çıktığı 20. yüzyıla denk gelmektedir. Filistin toprakları, Yahudiler için yurt arayan Siyonist hareketin ortaya çıkmasından sonra da Yahudi göçlerinin merkezi haline gelmiştir. Özellikle İngiliz işgalinden sonra bölgeye Yahudi göçü artmaya başlamıştır. Zamanla Yahudiler örgütler kurarak Müslüman Araplarla savaşmaya başlamışlardır. Yahudiler tarafından 1948 yılında İsrail Devleti ilan edilerek Filistinlilerin toprakları yavaş yavaş ellerinden alınmış ve Filistinliler göçe zorlanmıştır. Bu yaşananların siyasi, sosyal, psikolojik çeşitli yansımaları olduğu gibi edebî yansımaları da olmuştur. Filistin meselesi; şiir, roman, hikâye, tiyatro ve makâme gibi bazı edebî türlerin odak noktası haline gelmiştir. 2003 yılında Salâh Cerrâr, el-Menâmâtu’l-Eyyûbiyye adlı makâmesinin bazı bölümlerinde meseleyi makâmeler aracılığıyla ele almaya çalışmıştır. Salâh Cerrâr, bu eserinde yer alan kırk makâmesinden on üç tanesini ya doğrudan ya da dolaylı olarak Filistin meselesine ayırmıştır. Makâmeler, kahraman Ebû Eyyüb el-Hindî’nin gördüğü rüyaları anlatıcısı ‘Alkame b. Murre eş-Şeybânî’ye anlatması sonucunda ortaya çıkmıştır. Makâmelerde konu, bazen hikâyeler aracılığıyla, bazen de tarihi şahsiyetler konuşturularak dile getirilmeye çalışılmıştır. Ele alınan temel konular ise; Arapların Filistin meselesine kayıtsız kalmaları, bir birliktelik oluşturamamaları, Arap yöneticilerin öngörüsüzlükleri, Filistin’e uygulanan ambargolar, meselenin barış yoluyla çözülemeyeceği, düşmanın acımasızlığı ve komploları, Arap dünyasının korkaklığı şeklinde sıralanabilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Arabic Language, Literature and Culture |
Journal Section | World languages, cultures and litertures |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2024 |
Submission Date | April 1, 2024 |
Acceptance Date | June 20, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 40 |