“Kur’an’da Velayet ve Beraet”, dinî inançların en belirginlerinden biridir. Günümüzdeki bazı radikal İslamî akımların çeşitli konularda yanlışa düştükleri bir vakıadır. Bunlardan bir kısmı “Velayet ve Beraetten” “tekfirciliğe” bir yol açmaya çalışmıştır. Bu aşırı-uç akımların yaptıkları; kâfir olarak gördükleri insanların öldürülmelerine ve sözle tenkitlerine dair fetva aramaktır. Onların davranışları hakikatte Allah’ın rıza ve maksadından çok uzak olup Yahudilerin Kur’an’ı ve İslam’ı bulandırmak gayesiyle yaptığı bir oyunudur, yalan ve iftiradır. Öldürme, hakaret etme, yaralama, tekfir, kâfir saydıkları Müslümanlarla savaşma, onların evlerini yok etme, yurtlarından kovma, ekin ve nesli bitirme gibi eylemlerine rağmen bir taraftan da kendilerinin en iyi dindar olduklarını, Kur’an’ı, şeriati ve onun yöntemini tatbik ettiklerini iddia etmeleri üzücü bir gerçektir. Hakikatte ise Kur’an ve şeriat bunlardan beridir. Burada şu hususu da belirtmeliyiz ki, İslam fıkhı İslam şeriatinden ayrı olmadığı gibi, İslam şeriati de İslam akidesinden bağımsız değildir. Fıkhın asıl kaynağı Kur’an ve onun tefsiridir. Aralarında bir ayrım söz konusu değildir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 23, 2018 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 1 Issue: SADAB 2015 C. 1 SAYI Özel |