Problem: Cognitive theory has an important place in the literature describing depression. One of the main partners of education, which has a long history as history of humanity, is teachers. As a model, teachers have an important role on the development of students with their behavior, response, and attitudes. At this point, rational beliefs of teachers are very important. Teachers, who do not have belief in the face of the facts and circumstances, will fail at achieving their goals which are parts of their teaching roles. Ellis collects irrational beliefs under four headings. The first and most common type of these irrational beliefs are the compulsories that stated as “I shouldn’t have done”, “I shouldn’t have came”. Purpose of the study: Teachers’ having healthy thinking skills is critical to fulfill their roles successfully undertaken in the educational process. The objection of this research is examining the relation between rational and irrational beliefs of teachers and their depression levels in the context of gender variable. Method: This study, in which depression levels of teachers examined depending on their irrational beliefs, is in descriptive and relational model of general screening model. The data of the study, which was planned in accordance with descriptive and relational design of general screening methods, was collected with Beck Depression Inventory (BDI) and Irrational Beliefs Questionnaire (IBQ). To determine the level of teachers’ depression BDI, and to determine teachers’ irrational beliefs IBQ was used. IBQ was established on the basis of irrational beliefs which Albert Ellis described as irrational thoughts (impositions/have to, has to; the idea of intolerance; catastrophizing/making terrible and appraisement /rating). The participants were given a fictional event and were asked to choose among rational and irrational faith groups according to their beliefs. The data obtained from the participating teachers was investigated with appropriate statistical techniques. Results: This research was carried out with descriptive and relational model based on quantitative data. Data evaluated with descriptive and relational statistics. When this relation examined based on gender and within gender, it was found that male teachers experience more depression that female teachers. In contrast, while only the irrational beliefs are seen as an important variable that explain female teachers’ depression, they are not seen as a significant variable in explaining male teachers’ depressions. This finding, which differs from some research findings, was explained as depending on cultural factors, male teachers feel responsibility of difficult living conditions more than female teachers. However, it was founded that they can think more rationally in explaining the conditions than female teachers. Suggestions: As an attempt to reduce teachers’ depression levels and improve their job satisfaction, working conditions and personal rights of teachers should be improved. In addition, providing content and practices in in-service trainings, which will help teachers change their irrational beliefs, will be effective in reducing depression of teachers and increasing their motivation.
Problem durumu: Bilişsel kuram, depresyonu açıklayan literatür içinde önemli bir yere sahiptir. İnsanlık tarihi kadar uzun bir geçmişe sahip olan eğitimin en temel paydaşlarından biri de öğretmenlerdir. Öğretmenler, bir model olarak davranış, tepki ve tutumlarıyla öğrencilerin gelişimleri üzerinde önemli bir rollere sahiptirler. Bu noktada, öğretmenlerin akılcı inançlara sahip olmaları oldukça önemlidir. Olaylar ve durumlar karşısında rasyonel inançlara sahip olmayan öğretmenler, öğretmenlik rollerinden kaynaklı hedefleri gerçekleştirmede başarısız olacaklardır. Ellis, irrasyonel inançları dört grupta toplamaktadır. Bunların ilki ve en sık görüleni, “ yapma(ma)lıydım”, “gelme(me)liydim” biçiminde “meli” ve “malılarla” ifade edilen dayatma yönündeki irrasyonel inançlardır. Araştırmanın amacı: Öğretmenlerin sağlıklı düşünebilme becerilerine sahip olması, eğitim sürecinde üstlendikleri rolleri başarıyla yerine getirebilmeleri açısından oldukça önemlidir. Öğretmenlerin rasyonel ve irrasyonel inançları ile depresyon düzeyleri arasındaki ilişkinin cinsiyet değişkeni bağlamında incelenmesi bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Yöntem: Öğretmenlerin irrasyonel inançlarına bağlı olarak depresyon düzeylerinin incelendiği bu çalışma, genel tarama yöntemlerinden betimsel ve ilişkisel tarama modelindedir. Araştırma kapsamıda veriler, Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve İrrasyonel İnançlar Anketi (İİA) ile toplanmıştır. Öğretmenlerin depresyon düzeylerini belirlemede BDÖ; Öğretmenlerin irrasyonel inançları belirlemek için ise İİA kullanılmıştır. İİA, Albert Ellis’in akılcı olmayan düşünceler olarak tanımladığı (dayatmalar/meli-malılar; dayanamama düşüncesi; felaketleştirme/korkunçlaştırma ve değerbiçme/derecelendirme) akılcı olmayan inançlara dayandırılarak oluşturulmuştur. Katılımcılara kurgusal bir olay verilmiş ve bu olay karşısında, kendilerine seçenek olarak verilen rasyonel ve irrasyonel inanç gruplarından kendilerine uygun düşen inancı seçmeleri istenmiştir. Katılımcı öğretmenlerden elde edilen veriler, uygun parametrik olmayan istatistiksel tekniklerle incelenmiştir. Bulgular: Araştırma sonucunda, depresyon ile irrasyonel inançlar anlamlı bir ilişkinin bulunduğu ve irrasyonel inançların öğretmenlerin depresyonları üzerinde anlamlı bir farklılık yarattığı görülmüştür. Erkek öğretmenler kadın öğretmenlere oranla daha fazla depresyon yaşamalarına karşın, irrasyonel inançlar, kadın öğretmenlerin depresyonunu açıklamada önemli bir değişken olarak görülürken; erkek öğretmenlerin depresyonunu açıklamada anlamlı bir değişken olarak bulunmamıştır. Sonuçlar: Bu araştırma, nicel verilere dayalı olarak betimsel ve ilişkisel tarama modelinde yürütülmüştür. Veriler betimleyici ve ilişkisel istatistikler kapsamında değerlendirilmiştir. Cinsiyete ilişkin yapılan karşılaştırmada erkek öğretmenlerin bayan öğretmenlere göre depresyon düzeylerinin daha yüksek olduğu, ancak irrasyonel inançların bayan öğretmenler üzerinde depresyonu açıklamada daha etkili olduğu gözlenmiştir. Bir kısım araştırma bulgularından ayrışan bu bulgu, kültürel faktörlere bağlı olarak, erkek öğretmenlerin zor yaşam koşullarının sorumluluğunu daha fazla hissettikleri biçiminde açıklanmıştır. Buna karşın durumu açıklamada kadın öğretmenlere oranla daha rasyonel düşünebildikleri sonucuna ulaşılmıştır. Öneriler: Öğretmenlerin depresyonlarını azaltmaya ve onların iş memnuniyetlerini artırmaya dönük olarak, öğretmenlerin çalışma koşullarının ve özlük haklarının iyileştirilmesi sağlanmalıdır. Bunun yanında yürütülen hizmet içi eğitim çalışmalarında öğretmenlerin irrasyonel inançlarını rasyonel inançlarla değiştirmelerini sağlayacak içerik ve uygulamalara yer verilmesi öğretmenlerin depresyonunu düşürmede ve motivasyonunu artırmada etkili olacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 7, 2014 |
Submission Date | December 7, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Issue: 28 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.