Çalışmamızda Hz. Peygamber’in hicretine dair bir değerlendirme yapılmıştır. Hicret bütün yönleriyle ele alınmamış olup Hz. Peygamber ve Hz. Ebu Bekir’in Sevr Mağarası’na çıkışı, Hz. Ali’nin Hz. Peygamber’in yatağında yatması ve buna dair rivayetlerle sınırlı tutulmuştur. Ayrıca Hz. Ali’nin Hz. Peygamber’in yatağında yatmasına dair bazı rivayetlerin meydana getirdiği problemlere dikkat çekilmiştir. Hz. Ali’nin cesaret ve fedakârlığıyla ilişkilendirilen olayın Hz. Peygamber açısından meydana getirdiği sakıncalar ise rivayetlerde ve daha sonra yapılan nakillerde göz ardı edilmiştir. Çünkü bu durum Hz. Peygamber hakkında farklı zanların oluşmasına sebebiyet verebilir. Çalışmada olayla ilgili farklı rivayetler göz önünde bulundurularak doğru sonuca gidilmeye çalışılmıştır. Öncelikle, Hadis kitapları başta olmak üzere Tefsir ve Siyer kaynaklarında geçen rivayetler incelenmiştir. Sonraki aşamada ise yakın dönem müelliflerince yapılan değerlendirmeler de göz önünde bulundurularak sonuca gidilmeye çalışılmıştır. Olayın tanıklarından gelen rivayetler tercih sebebi olarak kabul edilmiştir. Olayın gerçekleşme biçimi de dikkate alınarak hangi rivayetin vakıaya uygun olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.
In our study, an evaluation has been made regarding the migration of Prophet Muhammad. Hijrah has not been dealt with in all aspects, but it has been limited with the migration of the Prophet Muhammad and Abu Bakr to the Cave of Thawr, Ali’s sleeping in the bed of the Prophet, and the narrations about this case. Moreover, the problems caused by some narrations about Ali's sleeping in the bed of the Prophet are discussed. However, the inconveniences, in terms of the Prophet, caused by this event, which were associated with Ali's courage and sacrifice in the narrations and later reports, were ignored. Because, this situation may cause to different suspicions about the Prophet. In the study, it was tried to reach the correct conclusion by considering different narrations about the event. First of all, the issue was examined in the narrations which are in the sources of Tafsīr and Sīrah, especially in the Hadīth books. In the next stage, it was tried to reach a conclusion by considering the evaluations made by the recent scholars. The narrations from the witnesses of the event were accepted as a reason for preference. Considering the way the event occurred, efforts were made to determine which narration is appropriate for the case. Sirah
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2021 |
Submission Date | September 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 3 |