Bilimsel düşüncenin ilk iki bin yıllık sürecinde kuramsal açıklamanın temeli basit deneylere ve sezgiye
dayanmıştır. Teknolojik imkânlar geliştikçe ve gözlemleyebildiğimiz fenomenlerin alanları genişledikçe
doğanın gündelik deneyimlerden ve dolayısıyla sezgilerimizden oldukça farklı işlediği anlaşılmıştır. Klasik
bilimin dışında kalan, ancak kuantum fiziği ile açıklanabilen fenomenler, aynı zamanda dramatik sanatlarda
olayların kurgulanması, biçimlendirilmesi ve çözümlenmesi üzerine de yeni yöntemler ve yaklaşımlar
sunmuştur. Estetik ifade araçlarından biri olarak sahne sanatları da yer yer anlatım biçimlerini bu tür yenilikçi
bakış açılarıyla şekillendirerek, yazan, okuyan ve oynayan insan için zamanı, uzayı, evreni gözlemleyebileceği ve
anlayabileceği farklı kapılar aralamaktadır. Buradan yola çıkarak ilgili çalışmada, uluslararası tiyatro alanında
başarı göstermiş, İskoç oyun yazarı David Greig’in 1999 yılında kaleme aldığı “Kozmonot’un Bir Zamanlar
Eski Sovyetler Birliği’nde Âşık Olduğu Kadına Gönderdiği Son Mesaj” adlı oyun metninin kuantum fiziği
yasaları üzerinden okunması ve ilgili alanla bağlantılarının saptanması üzerine odaklanılmıştır. Ele alınan bu
oyun metninde olay dizisi ve oyun karakterleri üzerine yapılan çözümlemeler, kuantum mekaniği kapsamında
sunulan deneyler ve modellemeler ile bağdaştırılmıştır. Bu şekilde tiyatro sahnesinde canlandırılmak üzere
kaleme alınan bir oyun metninin, alışılagelmiş insan algısı ölçeklerinden çıkıp zaman/mekân bağlantılarında
kırılmalar yaratıp, olaylar zincirini üç boyutlu uzay çerçevesinde biçimlendirmesi gözlemlenmiştir.
In the first two thousand years of scientific thought, the basis of theoretical explanation was based
on simple experiments and intuition. As technological possibilities develop and the fields of phenomena
that we can observe expand, it has been understood that nature operates quite differently from our daily
experiences and therefore from our intuitions. Phenomena that are outside of classical science but can be
explained by quantum physics have also offered new methods and approaches on the editing, shaping and
analysis of events in dramatic arts. As one of the means of aesthetic expression, the performing arts also form
different ways of observing and understanding time, space and the universe for the person who writes, reads
and plays by shaping the expression forms with such innovative perspectives from time to time. From this
point of view, in this study, reading the text of the play titled “The Cosmonaut’s Last Message to the Woman
He Once Loved in the Former Soviet Union”, written in 1999 by the Scottish playwright David Greig, who has
been successful in the field of international theater, through the laws of quantum physics and focused on
the determination of its connections with the relevant field. In this theater play, analysis on the storyline and
game characters are associated with the experiments and models presented within the scope of quantum
mechanics. In this way, it has been observed that the text of a play, which was written to be performed on
stage, leaves the usual scales of human perception, creates breaks in time/space connections, and shapes
the chain of events within the framework of three-dimensional space.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 Sayı: 2 |