This article aims to reveal how language is used marginally in Feridun Zaimoğlu’s works Kanak Sprak and Koppstoff, where Kanak Sprak is employed openly and intensely. Additionally, it will discuss how Zaimoğlu’s connection with underground literature overlaps with migration to Germany and its aftermath, the characteristics of underground literature, and how Kanak Sprak functions as a language of resistance. The deterritorialized German language transforms into a different discourse through Kanak Sprak, and the term “Kanak” and “Kanak Sprak” are shown to have moved beyond being insults to become accepted as a language of resistance.Through transforming the language and using German as a weapon against Germans themselves, Zaimoğlu attempts to strike back with their own language—an act to be explored through concepts such as slang, violence, drugs, and queerness in both underground spaces and literary texts. This article aims to analyze the reconstruction of language in underground literature within the framework of minor literature theory. Based on Deleuze and Guattari’s definition of minor literature, the analysis will explore how linguistic structures are overturned and how spaces of emancipation are opened through Zaimoğlu’s Kanak narratives. The theoretical basis includes Bourdieu’s concepts of symbolic violence and linguistic capital, Butler’s discussions on the politics of the body and language, Byung-Chul Han’s critique of transparency, and Erich Fromm’s conceptualization of alienation. The aim is to avoid limiting the reading to a single theoretical approach and instead open a pluralistic field of interpretation through diverse lines of thought.
Underground Literature Minor Literature Kanak Language Linguistic Resistance Identity Politics Feridun Zaimoğlu
Bu makalede, Feridun Zaimoğlu’nun Kanakça’yı açık ve yoğun bir şekilde kullandığı eserler olan Kanak Sprak ve Kafa Örtüsü’nde dilin marjinal olarak nasıl kullanıldığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca Zaimoğlu’nun yeraltı edebiyatıyla örtüşen yanları, yeraltı edebiyatının özellikleri, dilin direniş olarak Kanakça ile nasıl örtüştüğü tartışılmıştır. Yersizyurtsuzlaştırılan Alman dili, Kanakça ile farklı bir söylem alanına dönüşmesi ve artık “Kanak” kelimesinin ve “Kanakça”nın bir hakaret olmanın ötesinde direniş dili olarak nasıl kabul gördüğü gözler önüne serilmektedir. Göç ile ortaya çıkan ve sonrasında ırkçılığa kadar giden yolda Zaimoğlu dili dönüştürerek Alman dilini Almanlara karşı silah olarak kullanmaktadır. Zaimoğlu’nun Kanak Sprak ve Kafa Örtüsü eserlerinde, yeraltı edebiyatının özelliklerinden olan argonun, şiddetin, uyuşturucunun, eşcinselliğin görünümleri teoriler ile açıklanmaya çalışılmıştır. Bu makale, yeraltı edebiyatında dilin yeniden inşa edilmesini minör edebiyat kuramı çerçevesinde ele almayı amaçlamaktadır. Deleuze ve Guattari’nin minör edebiyat tanımı temelinde, Zaimoğlu’nun Kanakça anlatıları üzerinden, dil yapısının nasıl alt üst edildiği ve özgürleşme alanı açtığı analiz edilmiş; Bourdieu’nün simgesel şiddet ve dilsel sermaye kavramları, Butler’ın beden ve dil politikası tartışmaları, Byung-Chul Han’ın şeffaflık eleştirisi ve Erich Fromm’un yabancılaşma kavramsallaştırması makalenin kuramsal zeminini oluşturmuştur. Amaç, metni tek bir teorik perspektife hapsetmeden farklı düşünce yolları üzerinden metne çoğul bir yorum alanı açmaktır.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Comparative Language Studies |
| Journal Section | Research Articles |
| Authors | |
| Early Pub Date | June 30, 2025 |
| Publication Date | June 30, 2025 |
| Submission Date | May 5, 2025 |
| Acceptance Date | June 28, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 3 Issue: 1 |
The published articles in SAUDIL are licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License