Soğuk savaş sonrası dönemde bağımsızlığını yeni kazanmış bir ülke olarak Kazakistan, gerek sınır komşuları gerekse bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler geliştirmek, uluslararası arenada kendini göstermek maksadıyla bir dış politika oluşturmak durumunda kalmıştır. Tüm post-Sovyet ülkeleri gibi Kazakistan da dış politika pratiklerinde zorlanmıştır. Bağımsızlığını kazanmasının akabinde Kazakistan, dış ilişkilerinde başlayan etkileşimlerden yola çıkarak kendisine bir rota belirlemiştir. Çok vektörlülük (çok yönlülük) ve çok taraflılık ilkeleri kapsamında bir dış politika oluşturmuş, günümüze kadar gelen süre boyunca bu politikalarını güncelleyerek devam ettirmiştir. Kazakistan’ın ulusal çıkarlarının yanı sıra üzerinde en çok durduğu konu, hiç şüphesiz ekonomik çıkarlarıdır. Ülkenin dış politikası gerek ikili gerekse çoklu anlaşmalar çerçevesinde ekonomiye dayalı olarak belirlenmiştir. Kazakistan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda (BMGK) aldığı kararlar da, dış politikasında bir istikrar olduğunu ve ekonomik temellere dayandığını göstermektedir. Kazakistan bölgesel açıdan ele alındığında, bölgedeki diğer Orta Asya ülkeleri ile başta ekonomik ve güvenlik temelli birtakım anlaşmalarda bulunmuş, bölgesel anlamda denge politikası çerçevesinde Rusya ve Çin’e yakın politikalar yürütmüştür. İki ülke arasında son yıllara baktığımızda ise Çin ön plana çıkmaktadır. Çin ile ekonomik, güvenlik, kültürel birçok başlıkta iyi ilişkiler yürütmektedir. Özellikle Kuşak ve Yol Projesi kapsamında, ticaret hacminde artan payı ile Çin ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda; Realizm ve liberalizm çerçevesinden de ele alındığında, Kazakistan’ın siyasi reformlarıyla birlikte ekonomik ilişkilerin önemini vurgulayarak, iktisadi ilişkilerin nasıl geliştirileceğine yönelik çıkarımlarda bulunmak makalenin amacını oluşturmaktadır.
In the post-Cold War period, as a newly independent country, Kazakhstan had to formulate a foreign policy aimed at developing good relations with its neighboring and regional countries and establishing its presence on the international stage. Like all post-Soviet states, Kazakhstan faced challenges in its foreign policy practices. Following its independence, Kazakhstan charted its course based on the initial interactions in its foreign relations. It adopted a foreign policy under the principles of multi-vector and multilateralism, continually updating these policies over time. Besides its national interests, the most emphasized aspect of Kazakhstan's foreign policy is undoubtedly its economic interests. The country's foreign policy is shaped by economic considerations within the framework of both bilateral and multilateral agreements. The decisions made by Kazakhstan in the United Nations General Assembly (UNGA) also indicate stability in its foreign policy, grounded in economic foundations. Regionally, Kazakhstan has engaged in several agreements with other Central Asian countries, primarily focusing on economic and security matters. Within the framework of regional balance policy, it has maintained close policies towards Russia and China, with China becoming increasingly prominent in recent years. Kazakhstan maintains good relations with China in various areas including economic, security, and cultural spheres. Particularly within the scope of the Belt and Road Initiative, China's increasing share in trade volume stands out. In this context, the article aims to make inferences on how to develop economic relations by emphasizing the importance of economic relationships alongside political reforms in Kazakhstan, from the perspectives of realism and liberalism. “
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Studies of the Turkic World |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | May 31, 2024 |
Acceptance Date | June 26, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 3 Issue: 1 |
Sakarya Üniversitesi Türk Akademi Dergisi'nde yayınlanan makaleler Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.