“Hâşim,” “Hâşimî”, “Üsküdarlı Hâşim Baba”, “Üsküdârî”, “Bandırmalı-zâde” mahlaslarıyla tanınan ve daha çok “Hâşim Baba” olarak bilinen Mustafa Hâşim Efendi, XVIII. yy’ın önde gelen mutasavvıf şairlerindedir. Hâşim Baba, Celvetî adap ve erkânına göre yetişmiş, daha sonra Bektaşiliğe meyletmiş ve bu tarikat bünyesinde dedebabalık yapmıştır. Dîvân, Vâridât, Ankâ-yı Maşrık ve Devriyye-i Ferşiyye olmak üzere dört eserinin varlığı bilinen Hâşim Baba, nesirden çok şiirleriyle tanınmış ve şöhret bulmuştur. Hâşim Baba’nın şiirlerinin ana kaynağı vefatına kadar tesiri altında bulunduğu tasavvuftur. Kendisi ne Celvetîlerce tam bir Celvetî, ne de Bektaşîlerce tam bir Bektaşî olarak kabul edilmiş ama bu durum onun tasavvuf neşvesini derinden yaşamasını mani olmamıştır. Bu makalede yaşadığı dönemin önemli şairlerinden birisi olarak kabul edilen Hâşim Baba’nın şairliği incelenmiş, şiirlerinde işlediği konular, kullandığı vezinler, tercih ettiği nazım şekilleri ve şiirlerinin dil ve üslup özellikleri üzerinde durulmuştur. Şiirlerin dil ve üslup özellikleri incelenirken tenkidi bir tutum benimsenerek bazı ifade kusurlarına, vezin hatalarına işaret edilmiştir
Pen-named as “Hâşim,” , “Haşim Baba”, “Hâşimî”, “Üsküdarlı Hâşim Baba”, “Üsküdârî” and “Bandırmalı-zâde”, Mustafa Hâşim Efendi, is one of the the leading sufi poets of the 17th. Century. He was raised and trained according to the Celveti rules of conduct and tradition but the preferred to practise the Bektashi path in sufism. He served as a Dedebaba, as a sheik in one the Bektashi dergahs
Diğer ID | JA27PB28VS |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 20 |
.