İnsanlığın ilk keşfettiği ve işlemeyi başardığı maden bakır olmuştur. Ardından altın, gümüş ve diğer madenlerin de keşfedilmesiyle hayatı kolaylaştıracak birçok gelişme ardı ardına yaşanmıştır. Madenciliğin beşiği olarak nitelenen Anadolu topraklarındaki madencilik faaliyetleri, Türklerin Orta Asya’dan bu topraklara taşıdıkları bilgi ve tecrübelerle birleşerek, farklı yapım ve süsleme teknikleriyle üretilmiş özgün eserler ile yoluna devam etmiştir.
Özellikle Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde işleme kolaylığı, dayanıklılığı, çeşitli metallerle alaşım yapabilmesi ve ısıyı eşit dağıtma yeteneğinden dolayı bakır, pişirme, taşıma, servis ve sunum işlevini yüklenecek kapların üretiminde daha çok tercih edilmiştir.
Anadolu insanının yeme-içme eylemine fizyolojik bir ihtiyacın ötesinde anlam yüklemesi, yiyeceğin hazırlık ve pişirme yöntemlerinin yanı sıra mutfakta kullanılan araç-gereçler ile yiyeceklerin sunulduğu kapların malzeme ve biçimini de etkilemiştir. Bunun sonucunda, Anadolu’nun bakırcı ustası halkın ihtiyaç duyduğu mutfak kaplarını üretirken kendi zevki ve estetik anlayışını da işin içine katarak zanaatı sanata dönüştürmüştür.
İlk çağlardan beri Anadolu’nun önemli ticaret ve kültür merkezleri arasında olan Sivas’ta, Selçuklu döneminden itibaren yoğun üretim yapan bakırcı ve kalaycı atölyeleri, Osmanlı Dönemi’nde de üretimini devam ettirmiştir. Yörede yaptığımız araştırmalarda, XVIII ila XIX. yüzyılda, yerli atölyelerde imal edilmiş çok sayıda bakır mutfak kabı tespit edilmiştir. Bu kaplar arasından yapım ve süsleme teknikleri ile dikkat çeken on iki adet sini, yerinde fotoğraflanarak, katalogları hazırlanmış ve makale kapsamında tanıtılmaya gayret edilmiştir. Yapılan çalışma ile Türk Maden Sanatının zengin çeşitliliğinin belgelenmesine katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Maden Sanatı Bakır Sini Yapım ve Süsleme Tekniği Yemek Kültürü
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 46 |
.