Bir milletin tarihi boyunca edindiği kültürünü, hayat tecrübelerini, değer yargılarını özünde saklayan kutsal bir hazine olan dil, iletişim aracı olmasının ötesinde kültürel kodların taşıyıcısıdır. Bir toplumun millet olarak yaşayıp devam edebilmesinde en önemli olgu dildir. Aynı dili konuşan toplum bireyleri arasında ortak milli bir bilinç, bir referans birliği ve sıkı bir bağ oluşturarak bu kültürel mirası gelecek nesillere aktararak onları ortak bir paydada buluşturur. Dil, bir kültürün kuşkusuz en büyük yapı taşıdır.
Birçok ulus devletin birden fazla dili bünyelerinde barındırması ile bu dil çeşitliliğinin sonucu olarak ortaya çıkan sosyal, demografik, etnik, azınlıkların entegrasyonu gibi sorunlar siyasal otoritelerin gündeminde daima yerini korumaktadır. Dil planlaması; aynı siyasal coğrafi sınırlar içerisinde birbiri ile ilişki halindeki dillerin yasal konumunu ve statüsünü düzenlemeye yönelik yasalardır. Bu stratejiler her ülkenin anayasasında yerini alırken kamusal yaşamın çeşitli alanlarında resmi işlemlerin hangi dilde yapılacağını veya yapılamayacağını eğitimde, basında/medyada, kurumsal yapıda, hangi dil veya dillerin kullanılacağını yasalarla güvence/garanti altına alır.
Bir devletin sınırları içerisinde, iletişimde, her türlü yazışmada, eğitimde kullanılma zorunluluğu bulunan ve bu zorunluluğu anayasa ile güvence altına alınan dil olarak tanımlanan resmi dil düzenlemelerine pek çok ülkenin anayasasında yer verilir. Bu çalışmada, resmi dilin yasalarla korunmasında Litvanya’nın hangi dil politikalarını enstrüman olarak kullanıldığı üzerinde durulmuştur.
Language, which is a sacred treasure that keeps the culture, life experiences and value judgments of a nation which are acquired throughout its history, is not only a com-munication device but also carrying of cultural codes. Language is the most important factor for a society to live and continue as a nation. It brings them together on a com-mon ground, by making a common national consciousness, a reference unity, a tight link between the individuals of the society who speak the same language, transfer this cultural heritage to future generations. Language is undoubtedly the biggest structure stone of culture.
Problems such as integration of social, demographic, ethnic minorities that come as a result of that many nation-states keep more than one language in their bodies, and this language varieties always keep their places on the agenda of political authorities. Language planning; they are laws to regulate the legal position/status of languages that are interrelated within the same political/geographical borders. As these strategies take their place in the constitution of each country, they guarantee/assure in which language the official works in various fields of public life will be done/cannot be done, which language or languages will be used in education, in the publication/media, in institutional structure.
Regulations of official language which are defined as a language that are obliged to be used in communication, in all kinds of correspondence, in education in the borders of a state, and this obligation guaranteed by the constitution are in the constitutions of many countries. In this study, it is emphasized on which language policies Lithuania uses as an instrument in protecting the official language by laws.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 1 Issue: 2 |
SDE AKADEMİ WEB SAYFASI: https://sdeakademidergisi.org/