Üçüncü kişi kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnamesine karşı gerçeğe aykırı şekilde itiraz ederse, İcra ve İflâs Kanunu’nun 89. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca takip alacaklısının itirazın aksini ispat etmek suretiyle üçüncü kişiden tazminat talep etmesi mümkündür. Uygulamada üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı itirazda bulunması durumunda, takip alacaklısının açtığı tazminat davasında talep edeceği tazminat miktarını belirlemesi büyük zorluğa neden olmaktadır. Takip alacaklısı, üçüncü kişi ile takip borçlusu arasındaki hukukî ilişkiye yabancıdır. Üçüncü kişinin takip borçlusuna olan borcu, taraflar arasındaki bir sözleşmeden doğmuşsa, takip alacaklısının sözleşmenin ayrıntılarını bilmesi veya sözleşmeye müdahale etmesi mümkün değildir. Alacaklı davacının, davanın açılması anında alacak miktarını belirlemesinin mümkün olmadığı veya söz konusu belirlemeyi yapmasının kendisinden beklenemeyeceği durumlarda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün kılınmıştır. Bu çalışmada, İcra ve İflâs Kanunu’nun 89. maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen tazminat davasının hangi durumlarda belirsiz alacak davası olarak açılabileceği incelenecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | PRIVATE LAW |
Authors | |
Publication Date | June 17, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |