The works in the visiting book type are about the visiting points of different cultures and beliefs in the world geography as well as in the Islamic geography. They deal with mainly the graves and symbolic graves of important names in the history of humanity, tombs and mashhads, places of worship, sacred objects in the places of visit, historical structures and various other works. These types of works are the original style of travel literature that provide information about social sciences such as history, geography, sociology, theology, anthropology in general. However, they also give first-hand information to the reader about the cultural heritage that humanity has left to later generations in fields such as literature and art. Again, although the visit books are similar in terms of content and style to the travelogues considered as a classical genre of travel literature, and to the works written in the genre of fezail in which the narrative culture predominates, they are a travel guide for visitors. Visiting books both directly describe the graves and offices of prophets, companions, rulers, scholars, saints, and many other people who are considered sacred in various religions and beliefs, and also provide important information about various folk beliefs and practices that have emerged in the history of humanity, especially Muslims. It has enabled Jews and Christians to benefit from the visit books as pilgrimage guides until today. Since they also emphasize the importance of visiting holy places and the rules to be followed during the visit, the visiting books, which deal with both the theoretical and practical side of the concept of visiting, have developed as an independent genre under the fezail genre over time and form the last point in the evolution process of the works written in this genre.
The visitation book of Ibn al-Hawrânî, Kitâb al-Isharat ila Amâkin az-Ziyârât, is a clasical visitation book that has taken its place in the literature as a local visitation book written specifically for the city of Damascus and the places of visit around it. Ibn al-Hawrani is a sufi who served as a traveling preacher in the Umayya Mosque in Damascus under Ottoman rule in the 16th century and he was a member of the Shazeli sufi brotherhood (tarikah). In his visitation book on the holy places and visiting locations in Damascus and its surroundings, he tried to portray the relationship of the period and society in which he lived with the sacred in a simple way. In his work, which is a classic local visitation guide, he introduces the holy places such as tombs, mashhads, symbolic graves (makams), cemeteries, mausoleums, mosques, masjids, zawiyas and holy people in the city of Damascus and its surroundings. In addition, various historical structures such as the city walls, bazaars and madrasas in and around the city of Damascus are also included in the content of the book. The aim of this study is to introduce the visiting sites in and around the city of Damascus towards the end of the 16th century and to try to determine the values that the people ascribed to them, in the light of the information in his visitation book. In this respect, some information about Ibn al-Havrani's life and his works are also given briefly. In addition, in the context of visiting culture, we tried to show the meanings and importance of such places for the public at that time. Another aim is to determine how people in general and the Muslim society in particular establish a relationship with the sacred and the various aspects of this relationship.
Ziyaretname türü eserler, İslam coğrafyasında olduğu kadar dünya coğrafyasındaki farklı kültür ve inanışların ziyaret noktalarını, insanlık tarihindeki önemli isimlerin kabirlerine ve makamlarına yapılan ziyaretleri, türbeleri ve meşhedleri, ibadethaneleri, ziyaret mekânlarındaki kutsal nesneleri, tarihi yapıları ve daha başka muhtelif eserleri konu edinir. Bu tür eserler genel itibariyle tarih, coğrafya, sosyoloji, teoloji, antropoloji gibi sosyal bilimler ile ilgili bilgiler vermesinin yanı sıra edebiyat ve sanat gibi sahalarda da beşeriyetin daha sonraki nesillere armağan ettiği kültürel miras hakkında okuyucuya ilk ağızdan malumat veren gezi edebiyatının orijinal türleridir. Yine, ziyaretnameler gezi edebiyatının klasik bir türü olarak mütalaa edilen seyahatnamelere ve anlatımlarında rivayet kültürünün ağır bastığı fezail türünde telif edilmiş eserlere muhteva ve üslup açısından benzemesine rağmen ziyaretçiler için bir gezi rehberi niteliği taşırlar. Ziyaretnamelerin hem doğrudan peygamberlerin, sahâbenin, tâbiînin hükümdarların, alimlerin, evliyaların, muhtelif dinlerde ve inanışlarda kutsal kabul edilen daha pek çok kişinin kabirlerini ve makamlarını tasvir etmesi hem de insanlık tarihi içinde oluşan muhtelif halk inançları ve uygulamaları hakkında önemli bilgiler vermesi, Müslümanlar başta olmak üzere Yahudiler ve Hristiyanların da ziyaretnamelerden günümüze kadar birer hac rehberi olarak istifade etmelerini sağlamıştır. Kutsal mekanların ziyaretinin önemine ve ziyaret esnasında uyulması gereken kurallara da vurgu yapması dolayısıyla ziyaret kavramının hem teorik hem de pratik tarafını da ele alan ziyaret kitapları, zamanla fezail türünün altında müstakil bir tür olarak gelişme göstererek bu türde kaleme alınmış eserlerin tekâmül sürecinde geldiği son noktayı oluştururlar.
Ziyaretname sahibi İbnü’l-Havrânî’nin Kitâbu’l-İşârât ilâ Emâkini’z-Ziyârât adlı eseri de, klasik bir ziyaretname olarak özellikle Şam (Dımeşk) şehri ve çevresindeki ziyaret mekânlarını konu edinen yerel bir ziyaretname olarak literatürde yerini almıştır. İbnü’l-Havrânî 16. yüzyılda Osmanlı hâkimiyetindeki Şam’da Ümeyye Câmii’nde gezici bir vaiz olarak görev yapmış ve Şazeliye tarikatina mensup bir sufidir. Şam ve çevresindeki kutsal ziyaret yerleri ve mekânları üzerine yazdığı ziyaretnamesinde, içinde yaşadığı dönemin ve toplumun kutsalla olan ilişkisini yalın bir biçimde resmetmeye çalışmıştır. Klasik bir yerel ziyaretname rehberi niteliği taşıyan eserinde, Şam şehri ve çevresindeki kabirler, meşhetler, makamlar, mezarlıklar, türbeler, camiler, mescitler, zaviyeler gibi kutsal mekânları ve kutsal sayılan kişileri tanıtır. Ayrca, Şam şehri ve çevresindeki surlar, çarşılar, medreseler gibi muhtelif tarihi yapılar da eserin muhtevasında yerini alır. İşte bu çalışmanın amacı, kısaca İbnü’l-Havrânî’nin hayatı ve eserleri hakkında malumat verildikten sonra ziyaretnamesindeki bilgiler ışığında 16. Yüzyılın sonlarına doğru Şam şehri ve çevresinde bulunan ziyaretgâhların tanıtımını yapmak ve halkın onlara atfettiği değerleri tespit etmeye çalışmaktır. Ayrıca, ziyaret kültürü bağlamında bu tür mekânların o dönemde halk nezdinde taşıdıkları anlamlarını ve önemlerini ortaya koymaktır. Diğer bir amacı da genelde insanın ve özelde de Müslüman toplumun kutsalla nasıl bir ilişki kurduğunu ve bu ilişkinin muhtelif yönlerini tespit etmektir.
Ziyaretname sahibi İbnü’l-Havrânî’nin Kitâbu’l-İşârât ilâ Emâkini’z-Ziyârât adlı eseri de, klasik bir ziyaretname olarak özellikle Şam (Dımeşk) şehri ve çevresindeki ziyaret mekânlarını konu edinen yerel bir ziyaretname olarak literatürde yerini almıştır. İbnü’l-Havrânî 16. yüzyılda Osmanlı hâkimiyetindeki Şam’da Ümeyye Câmii’nde gezici bir vaiz olarak görev yapmış ve Şazeliye tarikatina mensup bir sufidir. Şam ve çevresindeki kutsal ziyaret yerleri ve mekânları üzerine yazdığı ziyaretnamesinde, içinde yaşadığı dönemin ve toplumun kutsalla olan ilişkisini yalın bir biçimde resmetmeye çalışmıştır. Klasik bir yerel ziyaretname rehberi niteliği taşıyan eserinde, Şam şehri ve çevresindeki kabirler, meşhetler, makamlar, mezarlıklar, türbeler, camiler, mescitler, zaviyeler gibi kutsal mekânları ve kutsal sayılan kişileri tanıtır. Ayrca, Şam şehri ve çevresindeki surlar, çarşılar, medreseler gibi muhtelif tarihi yapılar da eserin muhtevasında yerini alır. İşte bu çalışmanın amacı, kısaca İbnü’l-Havrânî’nin hayatı ve eserleri hakkında malumat verildikten sonra ziyaretnamesindeki bilgiler ışığında 16. Yüzyılın sonlarına doğru Şam şehri ve çevresinde bulunan ziyaretgâhların tanıtımını yapmak ve halkın onlara atfettiği değerleri tespit etmeye çalışmaktır. Ayrıca, ziyaret kültürü bağlamında bu tür mekânların o dönemde halk nezdinde taşıdıkları anlamlarını ve önemlerini ortaya koymaktır. Diğer bir amacı da genelde insanın ve özelde de Müslüman toplumun kutsalla nasıl bir ilişki kurduğunu ve bu ilişkinin muhtelif yönlerini tespit etmektir.
Çalışmamın her safhasında yardımlarını gördüğüm kıymetli hocam Prof. Dr. İsmail Hakkı GÖKSOY'a, yine göstedikleri fedakarlık ve anlayış dolayısıyla kıymetli eşime ve çocuklarıma şükranlarımı arz ederim.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political and Civilization History of Islam |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2023 |
Submission Date | August 31, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 51 |