Objective: The extraction of impacted teeth is one
of the most common procedures in the field of oral surgery, and trismus, pain,
and edema may occur after the procedure. The aim of this study was to compare the
three dimensional facial screening system and plethysmographic technique in the
measurement of edema after third molar teeth extraction.
Material and method: Sixty patients aged 18 years and older
were included in the study with indication of bilateral, impacted tooth
extraction in the lower jaw. The patients were divided into two different
groups, a group with the kinesio tape (KT) was adhered on one side of the face
after extraction (KT group, n: 60); no application after the tooth extraction
on the opposite side (control group, n: 60). Immediately before the operation
(T0), after the 2nd (T1) and 7 (T2) days, edema measurements were performed
separately by 3DMD and plethysmographic methods.
Results: According to the results, there was no
statistically significant correlation between 3dMD measurement method and
pletismographic measurement method in the evaluation of T0-T1, T0-T2 time interval
edema (p> 0.05).
Conclusion: In the evaluation of the
volumetric changes in the soft tissue after surgical interventions in the
maxillofacial region, it is thought that 3D scanning systems give more reliable
results because it allows measurement without direct contact with the tissue.
Amaç: Gömülü
dişlerin çekimi çene cerrahisi alanında en sık yapılan işlemlerden biridir ve
işlem sonrası trismus, ağrı ve ödem meydana gelebilmektedir. Bu çalışmada gömülü
üçüncü molar dişlerin çekimi sonrasında oluşan ödemin değerlendirilmesinde 3
boyutlu ölçüm yöntemi ile konvansiyonel yöntemlerden biri olan esnek cetvelle
yapılan pletismografik ölçüm yönteminin
kıyaslanarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Materyal ve metot: Çalışmaya
alt çenesinde bilateral, gömülü diş çekimi endikasyonu koyulmuş 18 yaş ve
üzerinde 60 hasta dahil edildi. Hastalar iki farklı gruba ayrıldı, çekim
sonrası hastaların yüzünün bir tarafına kinesio bant yapıştırılırken (KB grubu,
n:60) ; karşıt tarafta yapılan diş
çekimi sonrası hastalara herhangi bir uygulama yapılmadı (kontrol grubu, n:60).
Ameliyattan hemen önce (T0), sonrası 2.(T1) ve 7.(T2) günlerde ödem ölçümleri
3dMD ve pletismografik yöntemlerle ayrı ayrı gerçekleştirildi.
Bulgular: Elde
edilen sonuçlara göre; T0-T1; T0-T2 zaman aralığında meydana gelen ödemin değerlendirilmesinde
3dMD ölçüm yötemi ile pletismografik ölçüm yöntemi arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir korelasyon tespit edilmemişir (p>0,05).
Sonuç: Maksillofasiyal
bölgede yapılan cerrahi müdahalelerden sonra yumuşak dokuda meydana gelen
hacimsel değişikliklerin değerlendirilmesinde, dokuya doğrudan temas etmeden ölçüm
yapılabilmesine olanak tanıdığı için 3D tarama sistemlerinin daha güvenilir
sonuçlar verdiği düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Mart 2019 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 10 Sayı: 1 |