Çalışmanın amacı, çocukluk yaşamlarının büyük bir kısmını kurum bakımında geçiren kişilerin bakım süreci ve sonrası dönemde damgalanma deneyimlerini, damganın kendilerini konumlama biçimlerine etkisini ve damganın yarattığı sorunlarla başa çıkma stratejilerini incelemektir. Nitel yöntem ile tasarlanan çalışmada rastlantısal kartopu örnekleme tekniği kullanılmıştır. Uzun süreli kurum bakımında kalan 12 kişi ile yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Çalışmada öne çıkan sonuçlardan biri; boşanma, ebeveyn yokluğu ve yoksulluğu gibi nedenlerle kurum bakımına yerleştirilen çocuk/gençlere yönelik ön yargı, damgalayıcı ve dışlayıcı tutumların varlığıdır. Kurum bakımına yerleştirilen çocukların bu bakım türüne ilişkin hayatlarında yaşadıkları ilk dışlanmışlık deneyimleri, kendilerini biyolojik ailelerinden uzaklaştıran terk edilmişlik duygusudur. Ön yargılı ve damgalayıcı tutumlar, kurum bakım öyküsüne sahip katılımcıların bakım sürecinde ve sonrasında karşı karşıya kaldıkları önemli bir sosyal problemi oluşturmaktadır. Kurumdan ayrıldıktan sonra damgalanıp dışlanmanın en yoğun yaşandığı alan, iş piyasası olmuştur. Katılımcılar kurum dışı hayatlarında dışlanmaktan kaçınmak için kurumda yetişmiş olduklarını gizlemişler ve sosyal iletişimlerini sınırlandırmışlardır. Katılımcılar açısından damgalanıp dışlanma, kurum bakımında yetişen çocuk/gençlerin hatalarının değil toplumun ayırıcı bakış açısının bir yansımasıdır. Kurum bakımına yerleştirilen çocukların kendilik algısının kurum bakım sürecinden nasıl etkilendiğini anlayabilmek açısından boylamsal çalışmaların yapılması önerilmektedir.
The aim of study is to examine stigmatization experienced, during and after care period, by individuals who have spent larger portion of their childhood lives in institutional care impact of stigma on how these individuals position themselves, strategies used to cope with problems caused by stigma. Accidental snowball sampling technique was used in study which was designed with qualitative method. Content analysis was used in analyzing data obtained through interviews conducted with 12 individuals having stayed under long term institutional care. One of the most remarkable results of study is existence of heavy prejudice, stigmatizing and exclusionary attitude towards children placed institutional care for reasons such as divorce, parental absence and poverty. First exclusion experience that children placed institutional care undergo in their lives due to this type of care is feeling of abandonment where they are taken away from their biological families. Prejudiced and stigmatizing attitudes constitute significant social problem faced by participants with institutional care background after leaving institution as well as during their stay in institution. Once they leave institutional care, the area where stigmatization and exclusion are most commonly experienced is labor market. Participants expressed that, in order to avoid being excluded in their outside lives, they chose to conceal the fact that they were raised in institutional care and limited their social communication. According to participants, stigmatization and exclusion area reflection of society’s discriminatory perspective, not mistakes of children raised institutional care. Longitudinal studies are recommended to understand how institutional care process affects self-perception of children raised institutional care.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2022 |
Submission Date | January 27, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 48 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.