Kültür ve zihniyet kalıpları hem dinamik hem statik özellikler taşır; bu nedenle tarih içinde hem
değişimin hem de sürekliliğin konusudurlar. Kültürün tüm ilerleme ve değişim söylemine rağmen
melodramlar, kültürel sürekliliğin, dolayısıyla belli ölçüde muhafazakarlığın da taşıyıcısıdırlar. Her ne
kadar farklı türlerde film yapılsa da Yeşilçam Sineması büyük ölçüde melodram özellikleri taşımaktadır.
Biçim olarak Batı melodramları ile benzerlikler taşısa da, Yeşilçam Melodramlarında alttan alta
geleneksel etki varlığını sürdürmüştür. Filmler, değişmiş biçimiyle de olsa, eski kültür ve zihniyet
özelliklerine göre üretilmiş, alımlanmış ve pazarlanmıştır. Bu çalışmada, Türkiye’deki melodram
anlatıları geleneksel zihniyet kalıplarının, değerlerin sürekliliği açısından irdelenecektir. Bu amaçla
metinlerarası ilişkinin konusu olan Hıçkırık romanı ve filmi özelinde geleneksel zihniyet kalıplarının ve
geleneksel anlatı yapılarına dair özelliklerin izi sürülecektir. Türk popüler romanlarında ve bunlar
kanalıyla Yeşilçam melodramlarına aktarılan bize özgü kültür ve zihniyet yapıları; üretim ve alımlama
özellikleri, anlatı yapıları, duygu dünyası ve ideolojik önermeleri gibi farklı perspektiflerden ele alınacak;
bu açılardan Hıçkırık romanı (Kerime Nadir, 1938) ve filmi (Atıf Yılmaz, 1953) özelindeki metinlerarası
geçişlilik irdelenecektir. Bu anlatılarda izini sürdüğümüz estetik ve zihniyet süreklilikleri üzerinde
dururken amaç; nedenselliklerin kurulmasından ziyade, gelenekle ilişkilenme biçimleri üzerinde
durmaktır.
Culture and mental patterns carry both dynamic and static properties. For this, these structures are
carriers of change and continuity together. Although the progress and change discourse of culture,
melodramas are carriers of cultural continuities and thus in a certain degree conservatism. Yeşilçam
Cinema on a large scale carry melodrama properties. Although it has similarities with Western
melodrama in terms of form features, traditional properties also maintain their effect. If it is in an altered
form, Yeşilçam films were produced, received and marketed in accordance with traditional culture and
mental properties. In this work, melodrama narratives in Turkey will be analyzed in terms of the
continuity of the traditional structures and values. Apart from the West, traditional properties unique
to us in these popular narratives, which was transmitted from Turkish popular novels to Turkish films,
will be discussed in terms of production and reception properties, narrative structures, emotional
discourse and ideological proposition. From these perspectives, the transmission from Hıçkırık novel to
Hıçkırık film will be analysed; as a subject of intertextuality, the relation between them will be examined
according to the traditional structures and the characteristics of traditional narratives. While following
the traces of aesthetic and mental continuities in these narratives, the main aim is to emphasize the ways
in which they relate to the tradition.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 23, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 2 Issue: 3 |