Dünya tarihinde en önemli toplumsal değişimlerden biri, toplum merkezli anlayıştan yani kolektiviteden birey merkezli anlayışa geçiş, yani bireyselleşmenin artışı olmuştur. Modernleşme sürecinde toplumlarda yaşanan bazı değişimler, geleneksel toplumsal bağların çözülmesine neden olmuş ve bu durum giderek daha fazla bireyselleşme, toplumsal parçalanma ve yabancılaşmaya yol açmıştır. Geleneksel toplumsal pratiklerde yaşanan çözülmelerin, sosyal, kültürel ve ekonomik birçok alanda geniş kapsamlı etkiler yaratacağı öngörülmektedir. Bu değişimlerin, özellikle genç kuşak bireylerin gündelik hayatın farklı alanlarına ilişkin tutumlarında gözlemlenebileceği düşünülebilir. Dolayısıyla, araştırmanın temel amacı, modern yaşamın bireylere sunduğu kurallar ve sınırlar çerçevesinde kolektif bağlardan sıyrılmanın ve deneyimlenen bireyselleşmenin gündelik hayattaki tezahürlerini ve etkilerini anlamaya çalışmaktadır. Bu yönde, kolektiviteden uzaklaşmanın, kopuşun ve bireyselleşmenin bireylerin gündelik hayatlarındaki göstergelerini nicel ve nitel ampirik veriler aracılığıyla çok boyutlu olarak tespit etmek çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Bu çerçevede, bireyselliğin damgasını vurduğu, yüzeysel ve geçici olan her şeyin önem kazandığı günümüz çağında bağlılıkların görece tamamen ya da kısmen ortadan kalkması ile her birey kendi hayatının yazarı olma fırsatını yakalamıştır. Bireyselliğe dayalı modern akışkan toplumun insanı, kolektif bağlarla kuşatılmış olan geleneksel insanın tersine, özgürlüğe daha düşkündür. Bu anlamda, bireyler kendi tercihleri ile bir yaşam inşa etme deneyimini tehlikeye atacak her türlü karışımdan ve değerden de yalnızlığı kendine yetebilme mertebesine çıkararak uzak dururlar. Yalnızlık bu noktada kendiliğin ve kendine ait bir yaşamın en önemli kalkanı ve koruyucusudur. Çünkü birey tüm bağlardan ve dolayısıyla engellemelerden muaf olduğu bu kendisini inşa edebilir, tanıyabilir ve geliştirebilir. Bu noktada kültür gibi kolektif bir dış otorite ya da sorumluluk ve yükümlülük gerektiren her şey bireyin hayatından dışlanır ya da her kültürel değer sübjektif koşullara göre yeniden yorumlanır, ortaklık kurulacak her birey sınırlar çeperinde tutulur.
Modern Sonrası Yaşam Bireyselleşme Kolektivite Yalnızlık Değerlerin Bireyci İnşası.
Bu çalışma Doç. Dr. Serdar Ünal danışmanlığında 05.03.2024 tarihinde tamamlanan “Akışkan Çağda Yitirilen Kolektif Bağlar ve Köksüzlük Olgusu: Genç Kuşaklara Özgü Aidiyetin Yeni İçerimleri” başlıklı doktora tezi esas alınarak hazırlanmıştır. Metin İçinde bu ibareye yer verilmektedir.
One of the most significant social changes in world history has been the shift from a society-centered perspective, or collectivism, to an individual-centered perspective, or increasing individualism. During the modernization process, changes in societies have led to the dissolution of traditional social bonds, resulting in greater individualism, social fragmentation, and alienation. It is anticipated that the breakdown of traditional social practices will have wide-ranging impacts on social, cultural, and economic spheres. These changes are thought to be observable in the attitudes of individuals, especially the younger generations, towards different areas of daily life. Therefore, the primary aim of the research is to understand the manifestations and effects of breaking away from collective ties and the experience of individualization within the rules and limits provided by modern life. In this regard, the study focuses on detecting the indicators of distancing from collectivity, rupture, and individualization in individuals' daily lives through multi-dimensional quantitative and qualitative empirical data. In the current age, where superficial and transient aspects are gaining importance, the opportunity for each individual to become the author of their own life has emerged with the relative or complete disappearance of attachments. The modern, fluid society, characterized by individualism, is more inclined toward freedom compared to the traditional person surrounded by collective bonds. In this sense, individuals avoid any interference or values that might jeopardize their experience of constructing a life based on their own preferences, raising loneliness to the level of self-sufficiency. At this point, loneliness becomes the most crucial shield and protector of selfhood and a personal life. Because in this solitude, where individuals are exempt from all bonds and therefore impediments, they can build, recognize, and develop themselves. At this juncture, collective external authorities such as culture or anything that requires responsibility and obligation are excluded from the individual's life, or every cultural value is reinterpreted according to subjective conditions, with each potential partner being kept within the limits of boundaries.
Postmodern Life Individualization Collectivity Loneliness Individualistic Construction of Values.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültür Sosyolojisi |
Bölüm | SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Kasım 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 3 |