In 1939, Nasuhi Baydar, a Turkish Grand National Assembly member, translated Pierre Louys’ Afrodit. The novel was banned for obscenity, sparking widespread protests as well as public interest. The trials resulting from the novel’s banning were sometimes held in the presence of as many as 5,000 protestors. As the debates over the value of an obscene novel continued to rage, the scope for discussions widened, with the case becoming part of the ongoing struggle between “revolutionary modernists” and opposing “reactionaries.” Ultimately, the debate over the novel’s alleged obscenity transformed into “nothing but fuel for constructing communities.” Even amidst significant events like the 1939 Erzincan earthquake and the Soviet annexation of Finland, the Afrodit case dominated media headlines and completely captured public attention. After the acquittal of the book’s publisher, more than four different translations of the novel appeared on the market, significantly increasing its sales volume. Even before the acquittal, some pirated editions or other books using the same title were sold by street peddlers until midnight. This paper aims to demonstrate how Turkey’s intellectuals engaged in their political and ideological struggle during the Second World War by mobilizing the public over a trial regarding a piece of supposedly obscene literature.
1939 yılının sonunda, milletvekili ve edebiyatçı Nasuhi Baydar, Pierre Louys’un Afrodit adlı romanını çevirir. Roman kısa zaman içerisinde müstehcen olduğu gerekçe gösterilerek yasaklanır ve bu durum büyük bir toplumsal ilgiyle karşılanır. Bu ilginin sonucunda müstehcen bir kitap davası bazen beş bin kadar protestocunun katılımına sahne olur. Müstehcen bir romanın değeri üzerine süren tartışmalar genişledikçe, bu dava “devrimci modernistler” ile karşıt “gericiler” arasındaki süregelen mücadelelerin bir parçası haline gelir. Sonuç olarak, romanın iddia edilen müstehcenliği üzerine yapılan tartışmalar, birbirine karşıt “cemaatlerin” oluşumuna yol açar. 1939 Erzincan Depremi, Sovyetler Birliği’nin Finlandiya’yı işgali ve karaborsa gündemin en önemli konuları olması gerekirken, Afrodit Davası toplumda ilgiyi daha fazla üzerine çekmekteydi. Kitabın ve yayıncısının beraat etmesinin ardından, piyasada dört farklı çeviri daha ortaya çıkar ve büyük ilgi görür. Davanın beraat ile sonuçlanmasından önce, bazı korsan baskılar veya aynı başlığı kullanan diğer kitaplar, sokak satıcıları tarafından bile satılır. Bu makale, Türkiye’deki ideolojik ve entelektüel bir müstehcen tartışmaya dönüşen müstehcen olma iddiasıyla yargılanan bir edebiyat eseri üzerinden gelişen bir dava etrafında yaşanan toplumsal mobilizasyonun, İkinci Dünya Savaşı sırasında nasıl siyasi ve ideolojik bir ayrıma karşılık geldiğini göstermeyi amaçlamaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Political Science (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Submission Date | September 11, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 32 |