In behavioral finance, the conservatism effect refers to the tendency of individuals to be slow to update their beliefs or preferences when presented with new information. This cognitive bias stems from a desire for stability and an unwillingness to abandon established perspectives despite compelling evidence to the contrary. Conservatism bias can have a profound impact on financial decision-making, as it can lead investors to hold on to underperforming assets or ignore more promising investment opportunities. On the other hand, in behavioral marketing, the concept of brand loyalty is the phenomenon that represents consumers' determined commitment to a particular brand, resulting in repeated purchases over time. This behavior is shaped by the complex interaction of emotional, psychological and cognitive factors. Positive experiences are nurtured through trust, perceived value and the sense of identity associated with the brand. The fields of behavioral finance and behavioral marketing share a common interest in understanding and explaining human decision-making processes. These two disciplines often explore different aspects of consumer/investor behavior, and there is a fascinating interplay between the conservatism effect in behavioral finance and brand loyalty in behavioral marketing. Accordingly, the research aims to explain the relationship between these phenomena and how they affect each other. A national and international literature review was conducted within the scope of relevant concepts. As a result of the research, it was stated that the consumer tries to maintain the consistency of his beliefs and behaviors even if the brand he is loyal to no longer provides the best value, and the same situation coincides with the conservatism effect that shapes investor behavior.
Davranışsal finansta muhafazakarlık etkisi, bireylerin yeni bilgiler sunulduğunda inançlarını veya tercihlerini güncellemede yavaş olma eğilimini ifade etmektedir. Bu bilişsel önyargı, istikrar arzusundan ve aksi yöndeki zorlayıcı kanıtlara rağmen yerleşik bakış açılarını terk etme isteksizliğinden kaynaklanmaktadır. Muhafazakarlık önyargısı, yatırımcıların düşük performans gösteren varlıklara tutunmasına veya daha umut verici yatırım fırsatlarını göz ardı etmesine yol açabileceğinden, finansal karar verme üzerinde derin bir etkiye sahip olabilmektedir. Diğer taraftan, davranışsal pazarlamada marka bağlılığı kavramı, tüketicilerin belirli bir markaya olan kararlı bağlılığını temsil eden ve zaman içinde tekrarlanan satın almalarla sonuçlanan olgudur. Bu davranış duygusal, psikolojik ve bilişsel faktörlerin karmaşık etkileşimi ile şekillenmektedir. Olumlu deneyimler, güven, algılanan değer ve markayla ilişkilendirilen kimlik duygusu yoluyla beslenmektedir. Davranışsal finans ve davranışsal pazarlama alanları, insanın karar verme süreçlerini anlama ve açıklama konusunda ortak bir ilgiyi paylaşmaktadır. Bu iki disiplin sıklıkla tüketici/yatırımcı davranışının farklı yönlerini araştırmakta ve davranışsal finanstaki muhafazakarlık etkisi ile davranışsal pazarlamadaki marka bağlılığı arasında büyüleyici bir etkileşim bulunmaktadır. Bu doğrultuda araştırmada, bu fenomenler arasındaki ilişkiyi ve birbirlerini nasıl etkilediklerini açıklamak amaçlanmıştır. İlgili kavramlar dahilinde ulusal ve uluslararası literatür taraması yapılmıştır. Araştırma sonucunda tüketicinin, sadık olduğu marka artık en iyi değeri sağlamasa bile inanç ve davranışlarının tutarlılığını korumaya çalıştığı ve aynı durumun yatırımcı davranışını şekillendiren muhafazakarlık etkisi ile de örtüştüğü ifade edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Finance and Investment (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 29, 2024 |
Submission Date | March 16, 2024 |
Acceptance Date | April 17, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 4 Issue: 1 |