Edebiyat her kültür içerisinde şekillenmiş toplumsal yapı ve değerleri doğal olarak yansıtan bir estetik araçtır. Yazarlar kendi toplumlarının içinden çıkan birer fert olarak bu estetik aracı çeşitli nedenlerle kullanarak farklı türlerde eserler verirler. Bu bağlamda bilinçli ya da bilinç dışı süreçler sonucunda eserlerin metninde o topluma ait kültürel ipuçlarına rastlanır. Bu anlayışla bu makale üzerinden toplumsal değerlerden namus algısı bağlamındaki kadın ve erkek rolleri, din olgusu, sosyal statü ve imtiyaz ile suç kavramı üzerinden karşılaştırmalı bir okuma yapılmıştır. Karşılaştırılan eserler Latin Amerika kültürünün önemli yazarlarından Gabriel García Marquez’in Kırmızı Pazartesi adlı kısa romanı ile Türkçe edebiyatın büyük ustalarından Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf adlı romanıdır. Makalenin teorik alt yapısı Berna Moran’ın Edebiyat Kuramları ve Eleştiri kitabında yer verdiği Toplumcu Gerçekçi ve Sosyolojik Eleştiri yaklaşımları ekseninde şekillenmiştir. Bu iki yaklaşıma göre sanat hayatı doğrudan yansıtan bir araç işlevindedir ve toplumsal dinamikler sosyal, ekonomik ve politik unsurların şekillendirmesiyle oluşur. Her iki romanın kurgusunda işlenmiş toplumsal değerler kitaptan örneklerle karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Bu çalışma sonucunda her iki toplum modelinde toplumsal değerler bakımından benzerlikler tespit edilmiştir. Her iki toplumda namus anlayışı konusunda sürdürülen çifte standardın varlığı, dinin bireylerin gündelik yaşamı içerisindeki işlevsizliği, zenginlik ve varlıklı olmanın toplumsal dokunulmazlık ve üstünlük sağlayan konumu ve suç kabul edilen eylemlerin yine toplumsal imtiyaz ve çifte standartlı sebepleri nedeniyle bireylerin hayatını olumsuz yönde etkilediği görülmüştür.
Toplumcu Gerçekçi Sosyolojik Eleştiri Toplumsal Cinsiyet Sosyal Statü Din Olgusu
Literature is an aesthetic means reflecting the social structure and values shaped within each culture. Writers as individuals emanating from their own cultures have used this aesthetic means to produce literary works for various reasons. In this regard, having resulted from either conscious or unconscious processes, one is sure to detect cultural leads within these literary texts. Therefore, this article is a comparative study looking into gender roles in the context of honour affairs, religion as a social phenomenon, social privilege and the concept of crime as examples to social values. The selected works are the novella Chronicle of a Death Foretold by the prominent Latin American writer Gabriel García Marquez and Kuyucaklı Yusuf by the great Turkish author Sabahattin Ali. The theoretical background of the article is based on the critical approaches of socialist realism and social criticism as stated by Berna Moran in his boo Edebiyat Kuramları ve Eleştiri (Literary Theories and Criticism). According to these two approaches art is reflective of life and social dynamics are shaped due to social, cultural, economic and political elements. The social values under scrutiny are studied in a comparative and textual fashion based on excerpts taken from both works of literature. As a result, it has been identified that both novels reveal similarities in terms of the presentation of societal values. In both societies a double standard for honour affairs exists. Moreover, the presence of religious dysfunctionality, a privileged supremacist status stemming from wealth and social affairs, and crime as a result of societal double standards have a negative effect on the lives of individuals.
Socialist Realism Social Criticism Gender Social Status Religion
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 6 Sayı: 13 |
Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Dergisi (SKAD)'da yayınlanan makaleler Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. SKAD bilginin paylaşımı için Açık Erişim Politikasına uymaktadır.