Kemal Tahir Türk tarihine ilgi
duyan, Türklüğün ruhunu bulma arayışında ve iddiasında olan bir isimdir. Bu
alana dair yaptığı araştırmalarda ulaştığı bulguları ve ürettiği tezleri
romanlarında işleyerek edebi metinlerini birer tarihsel anlatıya
dönüştürmüştür. Uzun araştırmalara dayalı bu tespitlerini kimi zaman milliyetçi
kimi zaman evrensel kavramlarla ifade etmiştir. Ama her durumda resmi tezleri
sorgulayarak dönemine göre aykırı sayılabilecek görüşler ileri sürmüştür.
Özelikle Osmanlı’nın toplumsal yapısının nitelikleri, devletin yıkılarak yerine
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması gibi konularda çok tartışılan görüşler ortaya
atmıştır.
Kemal Tahir, Osmanlı devletinin
yıkılışını, yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını tüm çalışmalarının
merkezine koyduğu doğu – batı çatışması ekseninde değerlendirmiştir. Ona göre
Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi süreçler birkaç yüzyıldır devam eden
büyük savaşın son aşamalarıdır. Kurtuluş Savaşı yüzyıllardır tekrar edilen
hatalardan dönmek ve yeni bir başlangıç yapmak için iyi bir fırsat sunmuştur.
Halka dayalı, Batıdaki örneklerinden farklı ama çağı yakalamış bir devlet
kurmak imkanı yakalanmıştır. Ancak gerek geçiş süreci gerekse sonrasında
kurulan yeni rejim hakkında başlarda çok iyimser olan yazar kuruluş sürecinden
sonra Cumhuriyet’in gittiği yönü eleştirmeye başlamıştır. Çünkü ona göre geçiş döneminde
Batıyla birkaç yüzyıldır süren büyük savaşın ve hesaplaşmanın kazanılması
fırsatı kaçırılmıştır. Sonucunda kurulan rejim Osmanlı’nın hatalarını tekrar
ederek kapılarını batı dünyasına açmıştır. Bu da gerçekten bağımsız ve halkçı
bir rejimin kurulmasını engellemiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2019 |
Gönderilme Tarihi | 12 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 27 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 2 |
The Journal of Social Sciences Academy
Sosyal Bilimler Akademi Dergisi
(SOBAD)