Altmışlı yıllarda başlayan ve kısa
sürede dünyayı saran ‘gerçekçi’ ve ‘karşı’ sinema eğilimlerinin Türk Sinemasına
yansımaları on yıl kadar gecikmeli olmuştur. Türkiye’de özellikle güldürü
alanında net bir eleştirel tavır ve yönetmen üslubu barındıran filmlerin ortaya
çıkması 80’leri buldu. Yeşilçam öncesinde 50’lere kadar, tiyatro etkisinde bir
sinemanın kendi olanaklarını keşfetmesi, 70’lere kadar ise keşfedilen sinema
dilinin olgunlaşması gerekmiştir. Yetmişler ise güldürü sinemasında
‘toplumsal’ın iyice belirmeye başladığı bir dönemdir. Bu dönemde çekilen komedilerde
toplumsal eleştiri anlamındaki kimi mesajların yanı sıra aynı zamanda ‘uyum ve
bütünleşme’ çağrısı da vardır. İhtiyatlı bir eleştiri ile uysallık bir
aradadır. Yetmişlere kadar çekilen filmler sinemasal üslup oluşturma çabasına
girmezler. Toplumsal konuların komik olanın içine ‘ciddi’ biçimde girmesi,
güldürü sinemasının yüksek sesli eleştiri yapması ve kişisel yönetmen
üsluplarının oluşmaya başlaması ise ancak 80’lerden sonra söz konusu olan bir
durumdur. Üstelik bu kazanımlar günümüze olumlu bir miras olarak yeterince
aktarılamamıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | May 30, 2018 |
Submission Date | January 10, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 37 |
Sosyoloji Dergisi, Journal of Sociology, SD, JOS