Oyun, toplumsal bir kurgu olan çocukluğun önemli bileşenleri arasında yer alır ve toplumsal değişimle birlikte toplumun çocukluk kurgusu ve oyun türlerinin de değiştiği görülür. Oyunların özellikleri ile toplumların yapısı ve bu toplumların çocukluğa ilişkin algıları arasında karşılıklı bir etkileşim söz konusudur. Teknolojik gelişmeler sonucunda oyunların mekân, şekil, biçim ve kullanılan araç-gereç özellikleri bakımından değişikliğe uğradığı ve bu dönüşümün hem farklı toplum modellerinin gündelik yaşam pratikleriyle hem de bu toplum tiplerinin çocukluğu algılama biçimleriyle ilişkilendirildiğinde sosyolojik analize uygun bir tartışma zemini yarattığı anlaşılmaktadır. Bunun yanında oyun kavramının, Türkiye’de araştırma konusu olarak yoğunlukla eğitim bilimleri, halk bilimi, spor bilimleri ve edebiyat gibi farklı uzmanlık alanlarının ele aldığı, sosyoloji disiplini içinde yapılan çalışmaların ise oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Bu çalışmada, farklı toplum modellerinde yaygın olan oyunlar, toplumun ekonomik ve sosyokültürel yapısı, ürettiği değerler, gündelik yaşam pratikleri ve hâkim çocukluk algısıyla ilişkilendirilerek, oyun ile toplum arasındaki benzer ve ortak özelliklerin belirlenmesi hedeflenmektedir. Oyunu, geleneksel, modern ve post modern kavramsallaştırması kullanarak üç farklı dönemin özellikleri ve çocukluk algısıyla birlikte okuma imkânı sunan bu çalışmanın amacı, oyunların genel özellikleri ile toplumsal örgütlenmeyi sağlayan sosyal yapı arasındaki etkileşime dikkat çekmek ve Türkiye’de oyun kültürünün değişen sosyokültürel süreçlerle birlikte nasıl bir dönüşüm sergilediğini incelemektir. Türkiye’de herhangi bir toplumsal düzlemde oynanan oyunların, farklı oyun yapılarını dışlayıcı bir yaklaşım içinde olmadığı ancak özellikle küreselleşmenin etkisiyle oyun tercihlerinin belirgin düzeyde dijital forma dönüştüğü görülmekte ve oyun pratiklerini belirleyen temel parametrelerin başta teknolojiden yararlanma biçimleri olmak üzere yerleşim yeri, mekân algısı ve ekonomik gelir düzeyi olduğu anlaşılmaktadır.
Play is one of the most significant aspects of childhood, which is a social fiction, and it is clear that the forms of childhood fiction and games change as society changes. There is a mutual interaction between the characteristics of games and the structure of societies and their perceptions of childhood. As a result of technological developments, it is understood that the games have changed in terms of space, shape, form and the characteristics of the tools and equipment used, and this transformation creates a suitable discussion ground for sociological analysis when it is associated with the daily life practices of different social models and the way these society types perceive childhood. The goal of this study is to determine the similarities and common features between the game and society by associating games that are common in various society models with the society's economic and socio-cultural structure, the values it produces, daily life practices, and dominant childhood perception. This study looks at how Turkey's game culture has changed as a result of changing socio-cultural dynamics. It is clear that games in Turkey do not have a uniform approach that excludes different game structures; however, especially as a result of globalization, game preferences have shifted significantly to a digital form, and it is clear that the settlement, spatial perception, and economic income level, particularly the way they benefit from technology, are the main parameters that determine game practices.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Derleme Makaleler |
Authors | |
Publication Date | November 26, 2021 |
Submission Date | September 7, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 41-42 |
Sosyoloji Dergisi, Journal of Sociology, SD, JOS