Being a writer is defined in the art literature as a gift which comes by birth. This approach overlooks the relationship between the authors' social and cultural baggage and their position in the field of literature. The experiences of writers outside the literary community is as important as the experiences of the writers within the community in terms of understanding this relationality. "Young Writers Association" offers an important field of study for researchers interested in the subject, as it is an association founded by writers who want to gain recognition as "writers" in the field of literature but cannot find the opportunity to have their writings published by powerful and reputable publishing houses. Our study was designed as a qualitative research with a phenomenological pattern, aiming to understand the writing experiences of seven members of the Young Writers Association. Participants were selected from among the association members with the purposeful sampling method, and snowball sampling was also used while progressing in the field. The data were collected using the semi-structured, in-depth interviewing technique. This study identified four overarching themes as part of the analysis: (i) detachment from the field: lacking a frame of reference for interaction, (ii) attempts to get involved in the field: trying to break into the network of publishing houses and authors, (iii) possibility of bypassing gatekeepers: searching for parallel networks, (iv) reproducing the field ideologically: meaning of being a writer in other networks. The findings are explained within the context of Pierre Bourdieu's literary field studies and Nick Crossley's social network analysis literature.
Yazar olmak; mevcut sanatsal yazında ağırlıklı bir biçimde kişisel yeteneğe bağlı bir durum olarak ele alınmaktadır. Söz konusu yaklaşım; yazarların edebiyat ortamında kabul, tanınırlık ve itibar kazanma süreçlerini incelerken sosyal ve kültürel sermayenin oynadığı kritik rolün gözden kaçırılmasına sebebiyet vermektedir. Bu rolün anlaşılabilmesi için edebiyat kamusuna dahil olmuş kişilerin tecrübeleri kadar söz konusu ağa girme girişimleri sonuçsuz kalan bireylerin deneyimleri üzerinde de durmak gerekmektedir. Çalışmamız; edebiyat alanında “yazar” olarak tanınırlık kazanmak isteyen fakat yazdıklarını güç ve itibar sahibi yayınevlerine bastırma imkânı bulamayan yazarların kurdukları bir ağ olan “Genç Yazarlar Derneği”ni Pierre Bourdieu ve Nick Crossley’in kavramsal araçlarını kullanarak incelemeyi amaçlamaktadır. Analiz verileri derneğe üye olan yazarlar ile yapılan yarı yapılandırılmış mülakatlara dayanmaktadır. Bu bağlamda çalışmada ilkin edebiyatı gerçekleştiren toplumsal ilişkiler ağı üzerinde durulacak, ikinci olarak mevcut sanatsal yazının yazarın edebi itibarının oluşumunda ağların etkisini gizlemeye yönelik eğilimi incelenecek, son olarak Genç Yazarlar Derneği üyelerinin yazarlık tecrübelerinin edebiyat ortamında mevcut yayınevleri ağlarına dahil ol(a)mama sürecinde gönderimde bulunduğu anlam haritaları açığa çıkarılmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebiyat Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 3 |