Sürgün eski çağlardan beri kullanılan bir tür ceza aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanlar vatanlarından çeşitli sebeplerle ayrılmak zorunda bırakılırlarsa; gittikleri yerde bir nevi sürgün hayatı yaşamak zorunda kalırlar. Sürgün yaşanılan yer bazen doğduğun büyüdüğün ülkeden farklı bir ülke, bazen de aynı ülkede ama farklı memleketlerde yaşanılabilir. Sürgün hangi şartlar altında yaşanırsa yaşansın insana hissettirdiği his aynıdır. Bu his çaresizlik ve özlem duygularının harmanıdır. Bu çalışmada; ‘Abdurrahman Munîf’in Sınırlar Ötesinden Bir Mektup adlı hikâyesi ile Refik Halid Karay’ın Eskici adlı hikâyesi karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Hikâye seçkilerinde yer alan bu hikâyeler “sürgün” teması başlığında genel olarak incelenecektir. İki ayrı kültürde doğup büyüyen, farklı hayatlar yaşayan yazarları bu çalışmada bir arayan getiren temel unsur vatan hasretidir. İki farklı kültürden seçilen yazarların hikâyeleri karşılaştırmalı olarak inceleneceğinden farklı toplum yapılarının olaylar karşısındaki tutumlarındaki benzerlik ve farklıları ortaya koymak da çalışmanın amaçlarındandır. Arap ve Türk edebiyatının iki önemli eseri üzerinden, Arap ve Türk olmak üzere iki farklı Doğu toplumunda ün kazanmış yazarların hikâyeleri vatan hasreti, sürgün temaları üzerinden çeşitli sınıflandırmalara tabi tutularak çoğulcu inceleme yöntemi ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada ilk olarak Sınırlar Ötesinden Bir Mektup ile Eskici adlı hikâyelerinin özeti, zaman, mekân, anlatıcı ve bakış açısı ile hikâyeye dair dikkatler, eleştiriler başlıkları altında tahlil edilecektir. Akabinde ise hikâyeler mukayeseye tabi tutularak farklı toplumların benzer olaylar karşısındaki tutum ve davranışları incelenecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 85 |