Divan şiirinde tabiat ve mevsimler, şairlerin hüner göstermek amacıyla kullandıkları tabiat tasviri zeminini oluşturur. Bahar ayları divan şiirinde en çok işlenen mevsimdir. Bahar tasvirleri şairin tabiat karşısındaki tutumunu ve tabiatın şair üzerinde bıraktığı şairane etkileri yansıtır. Klasik edebiyatımızda bahariyyeler Osmanlı şairlerinin tabiata nasıl baktıklarını ve şiirlere yansıyan tabiat algısına işaret ederler. Bahar mevsiminin işlendiği kasidelerde yalnız mevsimin kişi üzerinde oluşturduğu coşku ve heyecan görülmez aynı zamanda toplumun adetlerinden devlet yönetimine, ondan dini inanışlara kadar pekçok konuya ışık tutarlar. Şairler tabiat olaylarıyla kurdukları ilişkiyle ve baharın verdiği estetik heyecandan hareketle pek çok hayaller üretmişlerdir. Osmanlı şiir dünyasında tabiat algısı stilize edilmiş bir tabiat yansıması şeklinde kendini gösterir. Şairler çiçek ve ağaçları oldukları gibi değil edebî geleneğin doğrultusunda çağrışımlarla anlatırlar. Ahmet Paşa’nın bahariyye kasidesinde de bu söylenenler doğrultusunda bahar algısı ve tasvirleri görülür. Ahmet Paşa bahar mevsiminde meydana gelen hava değişimlerinden tabiatta meydana gelen yeşerme ve çiçeklenmeye kadar bütün olayları tarihi veya dini gerekçelerle açıklamayı yeğler.Bahar aylarının en güzel öten kuşu, gülün sevdasıyla Hz. Musa’nın sıfatı olan “kelîm” olmuştur. Gonca baharda dudağıyla kadehe işaret ederken, nergis de süzgün bakışlarla göz ucuyla kadehe işaret etmektedir. Bahçede yan yana duran çınar ağacı ile selvi ağacı biri diğerinin omzuna kolunu atmış iki sevgilidir. Diğer çiçeklerde kendi çağrışımlarıyla şiirde yer alırlar. Ahmet Paşa’nın bahariyye kasidesi de bu açıdan incelendiğinde mevsim değişimlerinin ve özellikle baharın insan üzerinde meydana getirdiği değişimleri bu kasidesinde gözlemlemek mümkündür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Issue: 62 |