İnsanların karşıt cinsine duyduğu ilgi, üreme ve çoğalmasına da vesile olduğu için
en doğal tavır olarak kabul edilmiştir. Bugün ise kişinin kendi cinsiyetine karşı da, karşıt
cinse duyduğu sevgi gibi sevgi duyabileceği iddia edilmektedir. Bu iddia, uluslararası
hukuk metinlerinde farklı cinsiyet yönelimlerinden dolayı kimsenin sorgulanamayacağı
şeklinde yer almaya başlamıştır. Bu bağlamda farklı cinsiyet yönelimlerinin, insan
kimliğinin bir parçası olduğu düşünülmektedir. Farklı cinsiyet tercihlerine saygı, insan
onuruna saygı ile eşdeğer görülmektedir. Buna karşılık eşcinselliği insanın doğasına aykırı
olduğu için suç olarak tanımlayan bir başka yaklaşım vardır. Bu yaklaşım, insanın
mükerrem oluşundan hareket eder. İnsanı mükerrem kabul eden İslam dini, eşcinsel ilişkiyi
insanın mükerremliğini düşürücü bir tavır olarak kabul etmektedir. Bu makale, insan
bedenine verilen bu iki farklı yaklaşımın, eşcinsellik ile ilgili nasıl farklı sonuçlar ortaya
koyabileceği üzerinde bir değerlendirme içermektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Issue: 62 |