Having wide spreading and easy access to health care facilities can only be possible when the services provided more fairly and equally. In recent years, biometric identification is one of the leading methods in effective usage of fair and equal services which has been addressed inter-disciplinary by practitioners and academicians. In this paper, the success of biometric identification methods for preventing health care abuse will be analyzed. Within the scope of this work, the biometric identification system which applied by Social Security Intuition (SGK) has been researched. In the below context, 24 months data of the General Health Insurance have been used. According to these data, a five months period of biometric project has been analyzed. As a result of this study, it concluded that biometric identification techniques have limited effect on health care expenses and this effect changes based on different seasons. Furthermore, it is determined what might effect these changes. The result of this research is important due to the reason that it is inter-disciplinary and there are limited researches in this field
Sağlık hizmetlerinin daha yaygın ve erişilebilir olması ancak hizmetlerin
daha adil ve eşit bir şekilde sunulması ile mümkün olabilir. Hizmetlerin
adil ve eşit sunulmasında son yıllarda etkin olarak kullanılan
yöntemlerin başında gelen biyometrik tanımlama yöntemleri gerek
uygulamacılar gerekse akademisyenler tarafından farklı disiplinlerce
ele alınmıştır. Bu çalışmanın amacı ise biyometrik tanımlama yöntemlerinin
sağlık hizmetlerindeki suistimalleri önleme konusundaki başarısının
ölçülmesidir. Araştırma kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu
(SGK) tarafından devreye alınan damar izi yöntemi ile biyometrik kimlik
doğrulama sistemi incelenmiştir. Bu kapsamda Genel Sağlık Sigortasının
yirmi dört aylık verileri kullanılmıştır. Bu veriler doğrultusunda
biyometri sonrasındaki beş aylık dönem analiz edilmiştir. Çalışmanın
sonucu olarak biyometrik tanımlama yöntemlerinin sağlık harcamalarında
az da olsa bir değişiklik yarattığı ve bu değişikliğin dönemsel
bazlı olarak farklılaştığı hesaplanmıştır. Ayrıca bu değişikliğin boyutunu
etkileyen faktörlerin neler olabileceği ve nasıl etkilediği de tespit
edilmiştir. Bu çalışmanın, disiplinler arası olması ve bu alanda kısıtlı
sayıda araştırma olması nedeniyle, sonuçları önem arz etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | November 12, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Sayı: 8 |