Bu araştırmanın amacı, Donald Judd’un yaşamıyla paralel ilerleyen sanat öyküsünün heykel sanatına katkısı ve güncel kalmasına özellikle mekan kurgusuna ilişkin sanatçının sınırlandırılmış dört eserini bir örnek olarak incelemek ve mekan kurgusu bağlamında malzeme, form ve izleyici’nin önemini göstermektir. Sanat tarihindeki en önemli Minimalist sanatçılardan biri olan Donald Judd’un yaşam öyküsü, sanat anlayışı ve özellikle sanatçıyla anılan, isimsiz heykellerinin görsel ögeleri sanatçının web sitesi ve yabancı kaynaklardan literatür taraması yapılarak derlenmiş, kronolojik sıra ile incelenmiş ve betimsel modele dayalı olarak yapılmış bir araştırmadır. 1960’lı yıllarda ortaya çıkan Minimalizm, en az malzemeyle heykellerin yapıldığı bir modern sanat akımıdır. Çoğunlukla hazır sanayi üretimi malzemeyle ilgili olduğu kadar mekân, malzeme ve izleyici bağlamında soyut sanat özelliklerini de içinde barındıran minimalist sanat, bir dış gerçekliği temsil etmeye çalışmaz, yalnızca izleyicinin önündekine tepki vermesini ister. En aza indirgenmiş malzeme, renk ve eserin formu minimalist sanatın gerçeğidir. Dolayısıyla Minimalizm’de temsile dayalı içerik kaybolurken, karmaşık formlara karşı, sanatçılar nesneyle çok yakın bir ilişki kurarak gündelik hayatta kullanılan malzemeleri sanat nesnesine dönüştürmüş ve basit geometrik formlarla heykelin anlamını görülebilir forma indirgemişlerdir. Sonuç olarak bu araştırmada, Donald Judd’un o dönem iç mekânda sergilenen heykellerinden, heykellerini sergileme yaklaşımına referans olan dört isimsiz heykeli incelenmiştir. Donald Judd, büyük felsefi ifadeler yapmadan doğrudan malzeme ve fiziksel varlığı kabul eden parçaları bu eserlerinde bir araya getirerek sergilemiştir. Mekâna, malzemeye, forma ve izleyiciye özgü yeni bir ilişki yaratmış, mekândaki yalın sadeleştirilmiş eserlerin teknik, estetik ve anlamsal bir bütün olarak algılanmasını sağlayan isimsiz adlı heykeller yapmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2021 |
Submission Date | October 26, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 2 Issue: 3 |