When it comes to politics, one of the first philosophers that comes to mind is undoubtedly Niccolò Machiavelli. A figure synonymous with the concept of politics, Machiavelli is also a philosopher whose name is mentioned in many areas of the social sciences, from philosophy to sociology, from political science to business, from international relations to history. It is thought that the primary reason why Machiavelli has become a universal, timeless, and universally referenced symbol beyond the academic world is his ability to deal with politics in the plainest way. Ironically, this straightforward approach of Machiavelli to politics, requiring no preconditions, has paved the way for hosting hundreds of different interpretations about him in almost 500 years. With Machiavelli's original approach, which equates politics with power, politics has been stripped of all its burdens and has become a self-justifying mechanism. Associating politics with power, Machiavelli's unique approach has transformed politics into a mechanism that legitimizes itself by shedding all its burdens. For a political approach that legitimizes itself, it is essential to give the necessary importance to power relations. As a Renaissance philosopher, Machiavelli's emphasis on the prince's power, resulting from the human-centered approach of Renaissance thought, has brought power relations to the forefront. Although this emphasis on power relations opens the door to views that Machiavelli is a pure destructive supporter of violence, Machiavelli's emphasis is on the public interest, and the people's cooperation is very important for the success of the prince in this context. In The Discourses, Machiavelli, who often defends republicanism in his political analysis, focused on establishing a completely absolute state in the body of the prince in The Prince, with the aim of achieving Italian political unity. With this goal in mind, Machiavelli, who isolates the prince and his power, developed a plain political approach and, with this original style, became a timeless and universal political theorist.
Siyaset denince akla gelen ilk düşünürlerden biri kuşkusuz Niccolò Machiavelli’dir. Siyaset kavramıyla özdeşleşmiş bir figür olan Machiavelli, aynı zamanda felsefeden sosyolojiye, siyaset biliminden işletmeye, uluslararası ilişkilerden tarihe sosyal bilimlerin birçok alanında adı geçen bir düşünürdür. Machiavelli’nin akademik dünyanın ötesinde, evrensel, zamansız ve herkes tarafından başvurulan bir simge haline gelmesinin temel sebebinin siyaseti en yalın şekilde ele alabilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Machiavelli’nin siyasete hiçbir şeyi ön gerektirmeyen bu yalın yaklaşımı ironik bir biçimde neredeyse 500 yıl içerisinde hakkında yüzlerce farklı yoruma ev sahipliği yapılmasına da kapı açmıştır. Siyaseti iktidar ile özdeşleştiren Machiavelli’nin özgün yaklaşımı ile, siyaset tüm yüklerinden arınarak, kendi kendisini meşrulaştıran bir mekanizma halini almıştır. Kendi kendisini meşrulaştıran bir siyaset yaklaşımı için öncelikle güç ilişkilerine gereken önemin verilmesi elzemdir. Bir Rönesans dönemi düşünürü olan Machiavelli’nin, Rönesans düşüncesinin insan merkezli yaklaşımından mütevellit, prensin gücüne vurgu yapması güç ilişkilerinin ön plana çıkmasını sağlamıştır. Güç ilişkilerine bu denli yapılan vurgu Machiavelli’nin safi yıkıcı bir şiddet yanlısı olduğu yönünde görüşlere kapı aralasa da Machiavelli’nin vurgusu kamu yararı üzerinedir ve halkın bu bağlamda iş birliği hükümdarın başarısı için çok önemlidir. Söylevler’de siyasi analizinde sıklıkla cumhuriyetçilik savunusu yapan Machiavelli, İtalyan siyasi birliğinin sağlanması hedefi doğrultusunda Hükümdar’da tamamen prensin bedeninde mutlaklaşan bir devlet kurmak üzerine yoğunlaşmıştır. Bu hedef doğrultusunda prens ve iktidarını yalnızlaştıran Machiavelli, yalın bir siyaset yaklaşımı geliştirmiş ve kendisi de bu özgün tarzı ile yalnızlaşarak zamansız ve evrensel bir siyaset kuramcısı haline gelmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Sosyolojisi, Sosyal Teori |
Bölüm | İdari bilimler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 60 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi