Na’t Urdu edebiyatında, bu edebiyatın doğuşundan itibaren rağbet görmüş ancak XIX. yüzyılın sonlarına kadar geleneksel anlamda icra edilmiştir. XX. yüzyılla birlikte edebi bağlamda nitelikli ve müstakil eserler kaleme alınmıştır. Geleneksel dönemde na’t şairleri daha ziyade Peygamber Efendimizin suretini öven na’tlar kaleme alırken, modern dönemde Müslümanların Hint Alt Kıtası’ndaki durumunu da göz önünde bulunduran şairler efendimizin sireti ve hayatın her alandaki örnek şahsiyetine vurgu yapmaya başlamışlardır. Urdu na’tı başlangıçta Fars edebiyatındaki biçim ve konuları taklit etmiş olsa da daha sonraki şairler yerel unsurları da katarak özgünlük meydana getirmede başarılı olmuşlardır. Muhammed İkbal ve Mevlana Zafer Ali Han ile başlayan na’tlarda toplumu ıslah amacı güdülmesi tarzı, Mevlana Ahmed Rıza Han Barelvi tarafından da benimsenmiştir. Mevlana Ahmed Rıza Han Barelvi iyi bir din eğitimi almış, müfessir, fakih ve muhaddis bir şahsiyettir. Ancak Barelvi Hindistan genelinde na’tlarıyla meşhur olmuştur. Özellikle Hadaik-i Bahşiş en makbul na’t kitabıdır. Barelvi’nin bu eserinin halk tarafından kabul görmesinin yanı sıra hemen hemen bütün Urdu edebiyatı eleştirmenleri tarafından övgüyle bahsedilmektedir. Bu kitaptan sonra Barelvi’ye Hassan-ı Hindi, na’t şairlerinin imamı gibi lakaplar takılmıştır. Eserde her biçimde na’tlar bulmak mümkündür. Bu çalışmamızda kısaca Urdu naat geleneğinden, Ahmed Rıza Han Barelvi’nin bu gelenekteki yerinden ve Hadaik-i Bahşiş Mağfiret Bahçeleri adlı eserde Peygamber Efendimize yapılan teşbihleri tetkik etmeye çalışacağız.
Na’at, poetry in praise of prophet Muhammad pbuh , has been popular in Urdu literature since the inception of this literature, and it was practiced in the traditional sense until the end of the twentieth-century. With twentieth-century, qualified and independent works have been written in the literary context. While Na’ats in the traditional period were more interested in physical characteristics of the Prophet pbuh , modern day poets, who considered the situation of Muslims in Indian subcontinent, have begun so emphasize prophet’s exemplary character in every area of his life. Although Urdu Na’at originally imitated style and themes of Persian literature, the poets of the later period succeeded in creating originality by adding local elements. The purpose of rehabilitating community through Na’at, which started with Muhammed Ikbal and Mawlana Zafer Ali Han, was adopted by Mawlana Ahmet Rıza Khan Barelvi as well. Barelvi was religiously well-educated, glossator, judiciary, and narrator of prophet Muhammed’s all sayings. Barelvi received high recognition throughout India with his Na’at. Especially, his book Hadaik-i Bakhsish is the most accepted one on poetry. In addition to being accepted by the public, Barelvi is widely admired by almost all Urdu literary critics. After this work, he was nicknamed as Barelvi as Hassan-i Hindi and the Sultan of Na’at poets. It is possible to find every form of Na’at in this work. In this study, we will discuss Urdu Na’at traditions, Ahmed Rıza Khan’s place in this tradition and will attempt to analyze similes about our prophet in his work Hadaik-i Bahşiş Gardens of Forgivenes
Poetry in praise of the prophet Muhammad Urdu poetry Mawlana Ahmad Reza Han Barelvi Hadaik-i Bakhsish
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 37 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License