Article 13 of the 1982 Constitution says that fundamental rights and freedoms can only be restricted by law. Turkish Constitutional Court has created a peculiar jurisprudence examination in its individual application examinations, which have some differences from law perception in national law and incorporates the ECHR’s law concept into its jurisprudence. In addition to that norms which are source of the restriction should be formally law, the Court has also examined the law whether it has quality of law. According to this perception, it is necessary that the law, which is the basis for restricting the fundamental rights and freedoms, is not sufficient being formally law, but it has to carry foreseeability and certainty. The certainty is that it shouldn’t give possibility for arbitrary interpretation of the law to provide legal security. The foreseeability is that people can know what are consequences and effects of the law. With this systematic, the Constitutional Court goes beyond the protection of the ECHR in supervision of lawfulness. Unlike ECHR’s perception of the law, it have to carry law as a name and also it should have a law quality that will ensure the safety of the law. This article will examine quality of law criterion through the Court’s individual application decisions
Individual Application Prescribed by Law Quality of Law Principle of Predictability Principle of Certainty
1982 Anayasası’nın 13. maddesine göre temel hak ve hürriyetler ancak kanunla Mahkemesi incelemelerinde, ulusal hukuktaki klasik kanun algısının dışına çıkarak İHAM’ın kanun anlayışını da içtihatlarına dâhil etmiş ve kendine özgü bir kanunilik denetimi yaratmıştır. Buna göre temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasına dayanak teşkil eden kanun maddesinin, şekli anlamda var olması yeterli olmayıp, kanun denilen bu normun aynı zamanda kanun kalitesini haiz olması yani belirlilik ve öngörülebilirlik vasıflarını da taşıması gerekir. Belirlilik ilkesi, kanunların hukuk güvenliğini sağlamaya yetecek bir açıklıkta olması ve muhtemel keyfi yorumlara imkân vermemesi demektir. Öngörülebilirlik ilkesi ise kanunlardan doğacak sonuçların önceden kestirilebilir olması demektir. Bu sistematikle Anayasa Mahkemesi, İHAM korumasının ötesine geçmiştir. İHAM’ın kanun algısından farklı olarak, müdahalenin Anayasa Mahkemesi’nin kanunilik denetiminden geçebilmesi için, müdahaleye dayanak teşkil eden norm kanun adını taşımalı şekli kriter ; buna ek olarak da hukuk güvenliğini sağlamaya yetecek bir kanun kalitesine sahip olmalıdır maddi kriter . Bu makalede de Mahkeme’nin bireysel başvuru kararları üzerinden maddi kanun kriteri incelemeye tabi tutulacaktır
Bireysel Başvuru Maddi Kanun Kriteri Kanun Kalitesi Belirlilik İlkesi Öngörülebilirlik İlkesi Hukuk Güvenliği
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 33 |