Jus sanguinis (kan esası) ve jus soli (toprak esası) vatandaşlığı gerçek ve etkili şekilde yaratmayan, sadece belirli sayıdaki kişiyi kapsayacak esaslardır. Dolayısıyla bu esaslardan biri ile, özellikle varlıklı bir devletin vatandaşlığını yüklenememiş diğer herkes yönünden bir dahil etme ya da hariç bırakma ikilemi ile karşı karşıya kalınmaktadır. Mevcut vatandaşlık yasaları, otomatik katılım tahsis edilmesi için tek kriter olarak doğum olayına odaklanarak, bu atamanın apolitik bir sınırlama tercihinden başka bir şey olmadığı fikrine katkıda bulunmaktadır. Ne var ki pratikte, doğum yolu ile vatandaşlık yüklemeye dayalı kurallar, topluma kimlerin dahil edilebileceğini sınırlamaktan çok daha fazlasını yapmaktadır. Tıpkı mülkiyet rejimleri gibi, hak sahibi olanlara ayrılmış belirli kaynaklara, faydalara, korumalara, karar verme süreçlerine fırsat yaratan kurumlara erişimi de tanımlamaktadır.
Ayelet Shachar, kalıplaştırılmış bir vatandaşlık statüsünün nesiller arası aktarımının, Orta Çağ’daki vatandaşlık-mülkiyet ilişkisi üzerinden düşünsel bir ilgi kurarak, haksızlığını dile getirmiştir. Bu adaletsizliği telafi etmek için Shachar, bir tür küresel doğum hakkı vergisi kurgulamakta; jus sanguinis ve jus soli’den farklı olarak gerçek bir sosyal özdeşleşmenin bağlantısını kurmak adına, gurbetçi vatandaşları hariç̧ bırakarak, uzun süredir ikamet eden yerleşik yabancıların, aşamalı olarak vatandaşlığa kabul edilmelerini “jus nexi” olarak adlandırdığı yeni bir esas yaratarak açıklamaktadır.Anahtar Kelimeler: Vatandaşlık, Ulus-ötesi
Vatandaşlık Göç ve vatandaşlık Jus nexi Gerçek vatandaşlık ilkesi
Abstract
Jus sanguinis and jus soli are principles that do not create truly and effectively citizenship but both rely upon a conception of bounded citizenship. Therefore, with one of these principles, it is been faced with an inclusion or exclusion dilemma, especially in terms of everyone else who could not aquire the citizenship of a wealthy state. By focusing selectively on the event of birth as the sole criterion for allocating automatic citizenship, existing citizenship laws contribute to the conceit that this assignment is no more than an apolitical act of membership demarcation. In practice, however, birthright attribution rules do far more than demarcate who may be included in the polity. Like other property regimes, they also define access to certain resources, benefits, protections, decision-making processes, and opportunity enhancing institutions which are reserved primarily to those defined as right-holders.
Ayelet Shachar expressed the injustice of the intergenerational tranmission of a stereotyped citizenship status by comparing through the citizenship-property relationship that dates back to medieval era. To compensate for this injustice, Shachar suggests a global birthright levy to “redistribute resources from those nations who have disproportionately benefited from the intergenerational transfer of property of citizenship to those who have not. She proposes also to move from an ascriptive jus soli or jus sanguinis to a system she names “jus nexi” that would recognize the link of real socialization in order to progressively include in citizenry the long-term foreign residents or exclude the descendants of expatriate citizens.
Citizenship Transnational citizenship Migration and citizenship Jus nexi Genuine membership principle Vatandaşlık Göç ve vatandaşlık Jus nexi Gerçek vatandaşlık ilkesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 53 |