Hadis ilminde tarih anlayışı, hadisin kaynağına aidiyetini/sıhhatini tespitle ilgili olarak
ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Hadislerin kaynağına aidiyetini belirlemede hoca-talebe
ilişkisini tespit, hoca ve talebenin vefat ve mümkünse doğum tarihlerini bilmeyi gerektirmektedir.
Râvinin, kendisinden rivâyette bulunduğu hocasının dönemine yetişip
yetişmediği, yetişmişse onunla karşılaşıp karşılaşmadığı, karşılaşmışsa ondan hadis
alıp almadığı gibi hususların belirlenerek isnâddaki inkıtâ‘, irsâl, tedlis gibi kusurların
tespiti önem arz etmektedir. Dolayısıyla hadis ilminde “tarih” denildiğinde genel tarih
değil, konusu gereği “râviler tarihi-biyografisi” kastedilmektedir. Bu sebeple klasik
dönemde râvilerle ilgili tarihten bahsedilse de bir ilim tarihi olarak “Hadis Tarihi”nden
söz edilemez. 1924 tarihinde medreselerin lağvedilmesiyle dinî tedrisat için açılan
İstanbul Dârülfünûn İlahiyat Fakültesi’nde “Tefsir ve Tefsir Tarihi”, “Hadis ve Hadis
Tarihi”, “Kelam Tarihi”, “Tasavvuf Tarihi” gibi temel İslâm bilimlerinin tarihi ile ilgili
dersler okutulmasının kararlaştırılmasından sonra İslâm tarihinde ilk defa temel İslâm
bilimlerinin tarihini ele alan dersler konulmuştur. “Hadis Tarihi” dersi de bunlardan
biriydi. “Hadis Tarihi” yazıcılığı da bu tarihten sonra başlamış ve ihtiyaç ve imkânlara
göre süreç içinde gelişmiştir.
Hadis ilminde tarih anlayışı, hadisin kaynağına aidiyetini/sıhhatini tespitle ilgili olarak
ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Hadislerin kaynağına aidiyetini belirlemede hoca-talebe
ilişkisini tespit, hoca ve talebenin vefat ve mümkünse doğum tarihlerini bilmeyi gerektirmektedir.
Râvinin, kendisinden rivâyette bulunduğu hocasının dönemine yetişip
yetişmediği, yetişmişse onunla karşılaşıp karşılaşmadığı, karşılaşmışsa ondan hadis
alıp almadığı gibi hususların belirlenerek isnâddaki inkıtâ‘, irsâl, tedlis gibi kusurların
tespiti önem arz etmektedir. Dolayısıyla hadis ilminde “tarih” denildiğinde genel tarih
değil, konusu gereği “râviler tarihi-biyografisi” kastedilmektedir. Bu sebeple klasik
dönemde râvilerle ilgili tarihten bahsedilse de bir ilim tarihi olarak “Hadis Tarihi”nden
söz edilemez. 1924 tarihinde medreselerin lağvedilmesiyle dinî tedrisat için açılan
İstanbul Dârülfünûn İlahiyat Fakültesi’nde “Tefsir ve Tefsir Tarihi”, “Hadis ve Hadis
Tarihi”, “Kelam Tarihi”, “Tasavvuf Tarihi” gibi temel İslâm bilimlerinin tarihi ile ilgili
dersler okutulmasının kararlaştırılmasından sonra İslâm tarihinde ilk defa temel İslâm
bilimlerinin tarihini ele alan dersler konulmuştur. “Hadis Tarihi” dersi de bunlardan
biriydi. “Hadis Tarihi” yazıcılığı da bu tarihten sonra başlamış ve ihtiyaç ve imkânlara
göre süreç içinde gelişmiştir.
Other ID | JA23VN92KV |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2013 |
Submission Date | May 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 21 |