Sahîh-i Buhârî, İslâm tarihi boyunca en fazla kabul ve ilgiye mazhar olan temel hadis
kaynaklarından biridir. Buhârî’nin Sahîh’i üzerine yüzlerce çalışma yapılmış olup
bunların bir kısmı eserin sonraki nesillere intikalini sağlayan nüshalarıyla ilgilidir.
VII./XIII. asırda Sağânî ve Yûnînî tarafından gerçekleştirilen edisyon çalışmalarıyla
Sahîh-i Buhârî’nin en sahih versiyonlarının günümüze kadar ulaşması temin edilmiştir.
XIX. asra gelindiğinde Hindistanlı hadis alimi Ahmed Ali Sehârenpûrî tarafından başta
Sağânî edisyonu olmak üzere muhtelif Buhârî nüshaları dikkate alınarak ilk tam metin
Sahîh-i Buhârî neşri 1851-1853 yılları arasında Delhi’de gerçekleştirilmiştir. El
yazısı ile ve Sehârenpûrî’nin haşiye ve notlarıyla birlikte büyük boy iki cilt halinde
yapılan bu baskı sonraki dönemde Hind Alkıtası’ndaki medreselerin değişmez metinlerinden
olmuştur. 1893-1895 yılları arasında Sultan II. Abdülhamid’in Ezher ulemasına
yaptırdığı neşir ise, Sahîh-i Buhârî’nin en makbul ve ilmî edisyonu olan Yûnînî
nüshasını esas almış; Sahîh metnindeki nüsha farklılıkları ayrıntılı bir şekilde bu
baskıda gösterilmiştir. Mısır’da yapılan bu baskının masrafları sultanın şahsî hazinesinden
karşılanmış ve nüshalarının ücretsiz dağıtılması sağlanmıştır. Sehârenpûrî
neşri, Sağânî edisyonuna sahip olmasıyla; II. Abdülhamid neşri de Yûnînî’nin ayrıntılı
ve zengin metin alternatiflerini ihtiva etmesiyle öne çıkmaktadır. XIX. asrın ikinci
yarısında gerçekleştirilen her iki neşir de farklı açılardan hadisin İslâm dünyasında
yaygınlaşmasına hizmet etmiştir. Bu iki neşirle birlikte İslâm ülkelerinde ve Müslüman
toplumlarda Sahîh-i Buhârî’nin yanı sıra diğer hadis kaynaklarının da neşri hız
kazanmıştır. Sehârenpûrî ve II. Abdülhamid neşirleri birbirlerini tamamlayan metin
özellikleri yanında yeni yapılacak tahkik ve neşirlere de yol gösterici hüviyetlerini
korumaktadı
Sahīh al-Bukhārī is among the most renowned hadīth sources that have received
scholarly attention throughout the Islamic history. Among numerous works completed
on the Sahīh al-Bukhārī some are related to its versions which enabled later generations
to access the book. The most reliable versions of Sahīh al-Bukhārī have survived
today due to the editorial work of al-Saghānī and al-Yūnīnī in the VII./XIII. century.
Taking different editions of the book into consideration –particularly al-Saghānī version,
the Indian hadīth scholar Ahmed Ali al-Sahāranpūrī published the first complete
text of Sahīh al-Bukhārī in 1851-1853. This edition, published in the form of handwriting
and in two big volumes, includes gloss and scholarly notes by al-Sahāranpūrī and
has been one of the fundemantal texts in the madrasas of Indian Subcontinent. The
edition which was prepared by the scholars of al-Azhar between 1893 and 1895, depends
on al-Yūnīnī’s work, reveals the textual variations, and is the most authoritative
and scholarly edition of Sahīh al-Bukhārī. The Ottoman Sultan Abdul Hamid II has
covered the costs for the edition of this version from his personal treasury, and has
distributed its copies free of charge. al-Sahāranpūrī’s text is valuable due to the fact
that it relies on al-Saghānī’s edition, whereas the edition of Abdul Hamid II is distinguished
by its inclusion of al-Yūnīnī’s detailed and valuable textual variations. Accomplished
in the second half of the 19th century, both editions contributed in various
ways to the spread of hadīth in the Muslim world. Following these two editions,
the publication of hadīth books has accelerated in Muslim countries. The editions of
al-Sahāranpūrī and Abdul Hamid II still preserve their textual qualities that complete
each other, and continue to inspire new editions and publications.
Hadīth Sahīh al-Bukhārī the editions of Sahīh al-Bukhārī al-Sahāranpūrī’s edition Sultan Abdul Hamid’s edition.
Other ID | JA92TZ75BU |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2013 |
Submission Date | May 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 21 |