Bu çalışma, Osmanlı dönemi Arap şehirleri tarihi üzerine yapılan son akademik çalışmalardaki
bazı temayülleri değerlendirmektedir. Son yıllardaki önemli gelişmelerden
birisi; vakıflar ve mahkeme davaları gibi gerek kronik gerekse arşiv belgelerinden oluşan
kaynak materyallerin de yayınlanması olmuştur. Bu; araştırmacıların, “İslam şehri” yahut “Orta Doğu şehri” gibi modeller dışında yaklaşımlar geliştirmesini sağlamıştır.
Son yıllardaki temayüllerden biri de tarihsel demografi, ticaret ağları ve insan hareketleri
ile şehir yatırımı çalışmalarına duyulan ilgidir. Böylece şehirler, birbirleriyle
ilişkili olarak incelenirler. Bu durum, bir bütün olarak bölgeye bakmayı sağlaması ve
bizleri tecrit paradigmasından uzaklaştırmasından ötürü başlı başına mühim bir gelişmedir.
Yeni çalışmaların ilgilendiği bir diğer konu ise; mahkumlar, fahişeler ve ekonominin
kıyısında kalmış insanlar gibi marjinal gruplardır
The study considers a few trends in recent scholarship on the urban history of Arab cities under the Ottomans. One important development of recent years has been the publication of source material, both chronicles and archival material such as waqfs and court cases. This has helped researchers to develop approaches other than the models, like that of ?the Islamic city' or the ?Middle Eastern city'. Among the recent trends has been an interest in historical demography, in the study of trading networks and the movement of people, urban investment. Thus cities are studied in relation to each other, which is in itself a significant development because it gives certain coherence to the region as a whole and moves us away from the isolation paradigm. Another theme that new research has covered is that of marginals, prisoners, prostitutes and people outside of the economy.
Other ID | JA99UY62FD |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2005 |
Submission Date | September 1, 2005 |
Published in Issue | Year 2005 Issue: 6 |