Anonymous chronicles, usually known as the Byzantine Short Chronicles, provide scholars of Ottoman history with rich and unique information about historical events having taken place until the 17th century. Majority of these chronicles, usually regarded as a part of “non-official historiography” due to their idiosyncratic features, were produced in rural monasteries of the Byzantine Empire. Even after the fall of Constantinople, these chronicles, which continued to emerge in the peripheries under the Ottoman domination or threat, provide an invaluable arena for examining Byzantine and post-Byzantine Orthodox Christian subjects’ visions of the Ottomans. The present study aims to explore the approaches of Byzantine authors toward Ottomans by focusing on the language and the vocabulary used for describing Ottomans
Bizans Kısa Kronikleri olarak bilinen anonim kronikler, Osmanlı tarihçilerine 17.yy’a kadar uzanan olaylar hakkında zengin ve eşsiz bilgiler sunar. Bizans kaynakları içinde kendine özgü özellikleri nedeniyle daha çok Bizans’ın “gayriresmi tarihyazımı” örnekleri sayılan kroniklerin büyük bölümü Bizans taşrasındaki manastırlarda yazılmıştır. İstanbul’un fethinden sonra da bir bölümü Osmanlı egemenliği veya tehdidi altındaki eski Bizans taşrasında yazılan kroniklerde, 14.yy’dan itibaren Yunanca konuşan Ortodoks Hristiyan toplumunun Osmanlılar hakkında kullandıkları terminoloji ve ifadelere sıklıkla rastlıyoruz. Bu çalışma, kronik yazarlarının kullandığı terminoloji ve ifadeleri üzerinden söz konusu toplumun Osmanlılara yaklaşımını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 32 Issue: 53 |