Uzun yıllar Rus hâkimiyeti altında yaşayan Kazakistan’da tatbik edilen yanlış ekonomi, kültür ve siyaset politikaları yüzünden karşı karşıya kalınan tahribatın izleri bugün dahi silinebilmiş değildir. Halen Türk Dünyasının en bakir ve zengin topraklarına sahip olan Kazak Türkleri geleneksel konar-göçer hayatlarını sürdürmeye kalkıştıklarında Sovyet-Rus döneminin hükümetleri tarafından çıkarılan birtakım kanunlar ile günden güne fakirleşmeleri sebebiyle sonucu zaman zaman çok kanlı bir şekilde neticelenen ayaklanmalar gerçekleştirdiler. Ne Rus çarlığının Bakir Topraklar projesi ne de Sovyet Rusya’nın kolhoz siyasetinin bu insanlara hiçbir yararı olmadı. Ekonomik, kültürel ve politik hayatın gerisinde kaldıkları gibi, bu topraklara Rus idareciler daima ham madde deposu şeklinde baktılar. Buna bağlı olarak ondokuzuncu asırdan itibaren görülmeye başlayan Slav göçmenlerin akınıyla kendi yurtlarında azınlık durumuna düştükleri bir yana, artık onlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılmaya da başlandı. Ellerinden mera arazileri alınması bir yana, sanıldığı üzere onlara modern bir eğitim de sunulmadı. Bu yüzden sosyal hayatın sürekli dışında bırakılan Kazak Türkleri, sanki kendi ülkelerine gelen Rus memurların hizmetkârları, en iyisinden onların işlerini çabuklaştıran yardımcılar gibi görüldüler. Bütün Kazak Türklerine Rusça mecbur tutulup, Rus edib ve şairleri öğretilip, okullarda onların eserleri okutulup, ezberletilirken; Kazak şair ve romancıları ancak kendi toplumları arasında itibar kazandılar. Bu hâl Sovyet vatandaşı kavramına ters gelince, zaman zaman kendi içlerinden çıkan birtakım milliyetçi aydınlar bu kötü gidişata bir dur demek isteyip, Rus yetkililerini uyarmaya yeltendiklerinde ise burjuva milliyetçiler veyahut da halk düşmanları oldukları ilan edilerek ya sürgünlere gönderildiler ya da kurşunlanmak suretiyle hayatlarına son verildi. İşte biz bu çalışmada özetle Kazakistan’da Çarlık Rusyası’nın mirasını devralan Sovyet hükümetleri döneminde uygulanan birtakım icraatlarla bunların sonuçlarının yansımalarını göstermeye gayret ettik.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 124 Sayı: 245 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.